Yetişkin Bir İnsan Dakikada Onlarca Defa Göz Kırpmasına Karşın Bebekler Neden Çok Az Göz Kırpıyor?
Pek dikkat etmediğimiz bu olayı şöyle bir gözünüzün önüne getirin, hakikaten de ne kadar az göz kırptıklarını anımsadınız değil mi?
Bu durum, aslında beyinleri hakkında kıymetli sinyaller verebiliyor! Nasıl mı?
Bebeklerde göz kırpma bir refleksten çok daha fazlası.
Bu durum bebeklerin beyinlerindeki dopamin sisteminin işleyişi hakkında da bilgi sağlayabileceğimiz bir gösterge olabilir. Dopamin, hepimizin bildiği üzere beyin hücreleri ortasında irtibatı sağlayan bir nörotransmitterdir ve hareketlerden öğrenmeye, motivasyondan hormonal düzenlemelere kadar geniş bir fonksiyon yelpazesine sahip.
Bu yüzden bebeklerde göz kırpma oranlarını incelemek, dopamin sisteminin gelişimini ve işleyişini anlamamıza yardımcı olabilir. Bilhassa bebeklerin göz kırpma sıklığındaki farklılıklar, dopamin sistemindeki kişisel farklılıkları yansıtabilir.
Göz kırpmak, üç formda gerçekleşiyor.
Refleksif göz kırpma, gönüllü göz kırpma ve resen göz kırpma olarak ayrılan bu durum, bebeklerde genelde bizatihi oluyor. Zaten göz kırpma, gözleri korumak için yapılan ani ve refleksif hareketlerin ötesinde. Bu çeşit göz kırpmalar, beyinle bağlantılıdır.
Yetişkinlerde göz kırpmanın temel hedefi, çoklukla gözü nemli tutmak ve tahriş edici hususları temizlemek oluyor. Bu da gözyaşlarının, gözün yüzeyine yayılmasıyla gerçekleşiyor. Lakin bebeklerde bu durum biraz daha farklı.
Araştırmalara nazaran bebeklerin göz kırpma oranları, şimdi gelişmemiş gözyaşı bezlerinden kaynaklanıyor.
Bebeklerin gözleri, biz yetişkinler kadar fazla yağlanmaya gereksinim duymadığı için daha az göz kırpıyorlar. Bir öbür görüş ise, bebeklerin yeni edinilen görme yeteneklerini kullanırken daha fazla göz teması sağlamak zorunda olmaları olduğunu öne sürüyor. E natürel bu da göz kırpma sıklıklarını etkiliyor.
Göz kırpmamak, dikkatle de alakalı bir durum. Dünya ile yeni temasa geçen ve etrafındaki her şeye dikkat kesilen bebekler, bu yüzden bizim üzere pek fazla göz kırpmıyorlar.
