Uzun ve Sağlıklı Yaşamak İstiyor musunuz? İşte 100 Yaşını Aşanların 4 Sırrı!
Sidney Üniversitesi bünyesinde yapılan bir araştırma kapsamında, 100 yaşını geçmiş bireylerin ortak sıhhat alışkanlıkları incelendi. Bilhassa 2000 yılından sonra, Dünya genelinde 100 yaşını geçmiş insanların sayısının artması kimi ortak alışkanların dikkat çekmesine yol açtı!
İşte, ayrıntılar…
Kaynak: https://www.unsw.edu.au/newsroom/news…
Artık beşerler daha uzun yaşıyor: Dünya çapında 100 yaşını aşmış insanların sayısı 2000 yılından beri dikkat cazibeli oranda artıyor!
2000 yılında tüm Dünya’da 100 yaşını aşan 151 bin kişi varken; 2021 yılında bu sayı 573 bin bireye ulaştı. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da fazla atmasını bekliyor.
The Conversation’da yayımlanan makaleye nazaran, uzun ve sağlıklı yaşayan insanların 4 ortak özelliği var!
Sidney Üniversitesi Fahri Kıdemli Öğretim Vazifelisi Beslenme Epidemiyoloğu Zhaoli Dai-Keller ile nöropsikiyatri profesörü Perminder Sachdev’in yürüttüğü araştırma bilgileri beslenme, ilaç kullanımı, uyku ve hayat alanına dair birtakım benzerlikleri ortaya çıkardı.
Genetik uzun ömre katkıda bulunuyor. Lakin çevresel faktörler de yüzde 60 oranından fazla etkili!
Araştırma, dünya çapında 100 yaşını aşmış şahıslar ya da 95 ila 99 yaş aralığına ulaşmış şahısların sıhhat alışkanlıklarını inceleyerek gerçekleştirilmiş. Birinci olarak genetiğin tesiri, 100 aşını aşan bireyler çoklukla daha az kronik hastalığa sahip olmasıyla ortaya çıkmış. Yüzde 60’ı aşan çevresel faktörler ise günlük hayatta daha bağımsız ve faal bireylerin temelde 4 misal alışkanlığıyla bağlı olabilir.
İşte, uzun ömre katkıda bulunduğu tespit edilen 4 temel faktör! 👇
1. Denetimli tuz kullanımı
100 yaşını aşan şahıslarda beslenme alışkanlıkları dikkat çekiyor. Şahısların yaptığı diyetlerde genel olarak, yüzde 57 ila 65 oranın karbonhidrat, yüzde 12 ila 32 oranında protein ve yüzde 27 ila 31 ortasında yağ aldıkları tespit edildi.
Diyetlerde pirinç, buğday üzere temel besinler, meyveler, sebzeler, kümes hayvanları, balık ve baklagiller üzere protein açısından varlıklı besinlerin yer aldığı görüldü. Kırmızı et tüketimi ise orta seviyedeydi. Velhasıl Akdeniz diyetine misal beslenme modellinin, fizikî fonksiyon bozukluğu ve mevt riskini düşürdüğü görüldü.
Araştırmanın iştirakçileri, günlük ortalama 1.6 gram sodyum alıyor. Dünya Sıhhat Örgütü ise günde 2 gramdan az sodyum (yaklaşık 5 gram tuza eşdeğer) öneriyor.
2. Daha az ölçüde ilaç tüketimi
Elbette bu şahıslar kronik hastalıklardan muaf değiller. Ama onların kronik hastalıkları ortalama yetişkinlerden daha geç ortaya çıkıyor, üzere görünüyor. Hipertansiyon, bunama ve bilişsel bozukluklar yaygın meseleler ortasında.
En sık kullanılan ilaçlar tansiyon ve kalp ilaçları olurken Şahısların ortalama günlük ilaç ölçüsü 4.6! İspanya’da bu sayı 4.9 iken, misal araştırmalarda 6.7’ye kadar çıkıyor.
3. Yeterli uyku!
100 yaşını aşan bireylerin yüzde 68’i uyku kalitesinden memnun! Optimum uyku mühleti ise gecelik 7 ila 8 saat ortasında.
Uyku kalitesi ve ölçüsü, bağışıklık sistemi ile birlikte gerilim hormonlarını da yönetiyor. Düzgün uyku, kronik hastalıkların azalmasını sağlıyor. Yetersiz ve kalitesiz uyku ise obezite, yüksek tansiyon ve diyabet üzere kardiyometabolik hastalıkları tetikliyor.
4. Ömür ortamı!
100 yaşını aşmış bireylerin yüzde 75’inden fazlası kırsalda yaşıyor. Japonya’daki Okinawa, İtalya’daki Sardunya, Kosta Rika’daki Nicoya Yarımadası ve Yunanistan’daki İkarya üzere yüz yaşını geçmiş şahısların ağır olarak yaşadığı ‘mavi bölgeler’ bize ömür alanın değerini gösteriyor.
Tüm bunların yanında; sigara içmeme, alkol tüketiminden kaçınma, sırf orta seviyede içki kullanımı, fizikî manada faal bir ömür şekli benimsemek üzere faktörler uzun yaşamanın sırları ortasında yer alıyor.
