Uğur Meleke: “Kale topa gelir mi bir daha?”
Uğur Meleke, “Olmo bu özgüvenle ve sihirli dokunuşlarla devam ederse, EURO 2024’te bir küçük van Basten izi bırakmaya aday.” sözlerini kullandı.
İŞTE MELEKE’NİN AÇIKLAMALARININ TAMAMI
Olmo bu özgüvenle ve sihirli dokunuşlarla devam ederse, EURO 2024’te bir küçük van Basten izi bırakmaya aday.
Marco van Basten, Euro’88’e yedek kulübesinde başlamıştı. Turnuvanın birinci maçında Hollanda Sovyetler’e yenilmese ve Michels’in as santrforu Bosman berbat bir futbol oynamasa tahminen de tarih yazılamayacaktı. Şu anda turnuvanın jeneriğinde de kullanılan o fantastik voleyi izleyemeyecektik. Toto Schillaci de Dünya Kupası 1990’a yedek başlamıştı. Hatta kupanın ikinci maçında da yedek oturdu Schillaci. Vicini onu lakin üçüncü maçta koydu birinci 11’e. Schillaci o günden itibaren hiçbir maçı boş geçmedi, turnuvayı 7 gol katkısı, altın ayakkabı ve altın topla bitirdi.
“4-6-0’DA TORRES’E YER YOKTU”
Emsal bir öyküyü Euro 2012’de Fernando Torres’te de görüyoruz. Del Bosque’nin 4-6-0’ında Torres’e yer yoktu. 6 maçın yalnızca ikisine başlayarak turnuvayı gol krallığı apoletiyle bitirdi Torres.
12 sene sonra bir Van Basten, bir Schillaci kıssası daha yaşanıyor gözümüzün önünde. Leipzig’in 26 yaşındaki 10 numarası Olmo, turnuvada 4 maça yedek kulübesinde başladı. Almanya’yla oynanan çeyrek finalde Pedri’nin erken sakatlığı getirdi Olmo’ya büyük fırsatı. Almanya’yı 1 gol-1 asistle yıktı.
Dün Fransa’ya da harika bir gol attı. Gürcistan’a ve Fransa’ya attığı goller öncesi sihirli dokunuşları inanılmaz. Benim için gelmiş geçmiş en hoş gol, Marco Van Basten’ın ayağından çıkan topun kaleye gitmediği, adeta kalenin topa geldiği o inanılmaz voledir.
Olmo bu özgüvenle ve sihirli dokunuşlarla devam ederse, Euro 2024’e bir küçük Van Basten izi bırakmaya aday.
“FİNALİ HAK ETMEMİŞLERDİ”
FiFA sıralamasının ikincisi, Avrupa’nın kâğıt üzerinde en güçlü grubu Fransa, bu turnuvada Hollanda (FİFA no.7), Belçika (no.3), Portekiz (no.6) ve İspanya (no.8) ile oynadı. Finale kalsalardı tahminen de İngiltere (no.5) ile karşılaşacaklardı. Ve böylelikle kendilerinden sonra Avrupa’nın en güçlü beş grubunun beşiyle de oynamış olarak kapatacaklardı turnuvayı.
Doğal ki futbolda en değerli faktör fikstür değil. Fransa da zati turnuvanın genelinde finali hak eden bir performans sergilemedi. Lakin İngiltere’nin fikstürüyle Fransa’nınkini kıyaslayınca da seyahatlerinin pek istikrarlı olmadığı ortada.