TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na açık davet: UEFA standartlarını hayata geçirin
Hüseyin ÖZKÖK– AJANSSPOR
Süper Lig’in 2. Haftasında şimdi maçlar tamamlanmadan kaos ortamının geçen dönem kaldığı yerden artarak devam ettiğini görüyoruz. Hem de geçen dönem yaşanan kaos ortamının baş sorumlusu olarak gösterilen Mehmet Büyükekşi seçimle gönderilmiş olmasına rağmen. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, göreve gelirken “beyaz bir sayfa açacağız, herkesin federasyonu olacağız” biçiminde argümanlı bir telaffuzda bulundu. Buradan Sayın Hacıosmanoğlu’na şunu söylemek istiyorum herkesin federasyonu yalnızca kulüpleri kapsamamalı. Hakemlerin, biz futbol severlerin, basın mensuplarının kısaca futbolun içinde olan, futbola ilgi gösteren her bireyin federasyonu olmak zorundalar. Bu da en öncelikle saha içinde yaşanan kaos ortamının önüne geçmekten başlar.
Mobbing uygulamasını azaltmak/engellemek
Mesela UEFA’nın saha içinde beğenilen olmayan imgeleri engellemek ismine IFAB’ın test edilmek üzere sunduğu bir uygulamanın EURO 2024’te ne kadar işe yaradığını çok net biçimde gördük.
Oyuncuların hakemin başında kalabalıklaşmalarını ve/veya hakemlere mobbing uygulamasını azaltmak/engellemek için hakemlerin öbür hiçbir oyuncunun bulunmadığı bir bölgede sadece kaptan ile konuşması uygulaması.
EURO 2024 sırasında neredeyse hiçbir oyuncu hakeme itirazdan sarı kart görmedi. Zira bütün oyuncular hakeme yaklaştıklarında istisnasız biçimde sarı kart göreceklerini biliyorlardı ve hakemin yanına yaklaşmadılar. Yalnızca kaptanlar hakemle konuştu.
Kaptanın kaleci olduğu durumlarda ise hakeme ismi bildirilecek oyunculardan biri vekaleten hakemle konuşma müsaadesine sahip. İtalya Kaptanı kaleci Donnaruma, İspanya ile oynanan küme maçında yasak olduğu halde ceza alanını terk ederek hakemin yanına gitti ve sarı kart gördü. Şaşıran Donnaruma, kaptan olduğunu belirtse de kuralı bilmediği için sarı kart gördüğünü anlamış oldu. Zira kalecilerin kalelerinden çıkarak hakemin yanına gitmeleri hakeme karşı yapılmış şiddetli itiraz manzarasına neden olmakta.
Türkiye’de ise lig başlayalı iki hafta oldu. Maçların istisnasız hepsinde birçok konumda oyuncuların hakemin etrafını sardığını görüyoruz. Benzeri şeyleri VAR monitörünün etrafı için de söyleyebiliriz. Yurtdışı maçlarda hakem rahat biçimde VAR monitöründe inceleme yaparken bizde monitörün etrafı adeta bir pazar yeri üzere kalabalık. Bu durumların kesinlikle önüne geçmek gerekiyor.
Diğer yandan yedek kulübelerinde her hakem kararında kulübelerdeki grupların mensuplarının neredeyse hepsinin ayağa fırladığını görüyoruz. Meğer tekrar EURO 2024’de gördük ki, UEFA’nın talimatı doğrultusunda yedek kulübelerinde sırf teknik yönetici ayakta durabildi. Yahut kendisi oturduğunda yardımcısı. Zira yalnızca 1 kişinin ayakta durmasına müsaade veriliyor. Aksi durumlarda kulübede bulunanların toplu halde yaptıkları itiraz tribündeki seyirciler için bir tahrik ögesi olabiliyor.
Futbolun imajına çok derecede ziyan veriyor.
Teknik yöneticiden bahsetmişken. Türkiye’de teknik yöneticiler de sıklıkla alan ihlali yapıyorlar ancak gerekli cezaları gereğince almıyorlar. Bir teknik yöneticinin, rakip kadronun yedek kulübesine hakikat alanını terk ederse sarı, itiraz maksatlı alana girerse kırmızı kart görmesi gerekiyor. Bu da hangi teknik yönetici ve kulüp olduğuna bakılmaksızın istisnasız uygulanmalıdır.
Televizyonlarda maçları milyonlarca insan izliyor. Üstte bahsettiğim çok makus manzaralar de bu milyonlara ulaşıyor, futbolun imajına çok derecede ziyan veriyor.
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve idaresi öncelikle bu saha içindeki kaotik manzaraların önüne geçecek adımları atmalılar ve UEFA’nın uygulamalarını hayata geçirecek talimatları vermeliler. Hakemin başına giden her oyuncuya, kulübede ayağa fırlayan ve VAR monitörü önüne giden her şahsa kesinlikle ve ısrarla sarı kart gösterilmelidir.
Öncelikle saha içindeki kaostan işe başlayıp bu berbat imajları azaltmak hatta bitirmek gerekmekte.
