Teknik Yöneticimiz Okan Buruk’tan maç sonrası açıklamalar
Galatasaray Futbol A Ekibi Teknik Yöneticisi Okan Buruk, Trendyol Harika Lig’de 2-1 galip geldiğimiz Tümosan Konyaspor gayretinin akabinde yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu.
Sözlerine başsağlığı ile başlayan hocamız, “Bugün maçımızı anlatan, babasını kaybeden Sevgili Yalçın Çetin’e başsağlığı diliyorum.” diye konuştu ve şöyle devam etti:
“OYUNU HIZLANDIRMAMIZ GEREKİYOR”
“Maçın güç geçeceğini biliyorduk. Konya deplasmanı hiçbir vakit kolay olmuyor. Maç öncesi rakibimizin dizilişi geldiğinde 3-4-3 formasyonuna karşı neler yapabileceğimizi olağan ki düşündük. Beklemiyorduk açıkçası. Top bizdeyken bilhassa Barış ve Kerem’in daha çok çizgiye basarak alan genişletmesini ve o ortalarda daha çok Icardi’nin, Mertens’in Sara ve Torreira’nın buluşmasını istedik. Bence birinci yarı yani top bizde olsa da rakibimiz tahminen birinci 10-20 dakika tahminen hiç kalemize yaklaştırmadık; ancak oradaki üretkenliğimiz, oyunumuz, oyun kalitemizin çok kâfi olduğunu düşünmüyorum. Oyunu hızlandıracağımız yerde de zati yani aut atışı, taç atışı, kaleci atışı… Yani bunların hepsinde inanılmaz bir yavaşlık var. Geçen hafta da aynısıydı. Bu hafta da birebir biçimde. Maçın berabere gittiği her kısımda oyun o kadar yavaş gidiyor ki. Hem maçın kalitesi, hem ligin kalitesi manasında bence bunun üzerine biraz eğilmek gerekiyor. Bütün kadrolar için bu. Yalnızca bizim için değil. Yarın buraya Konyaspor’la öbür bir grup oynamaya geldiğinde de tıpkı şey… O yüzden hakemlerin burada biraz da bence oyundaki vakti, yani vakit geçirme üzerine biraz daha eğilmeleri gerekiyor. Burada yalnızca dakika eklemek değil, bence oyunu hızlandırmak gerekiyor. Orada oyun yavaşladıkça esasen oyun temposu ve kalitesi düşüyor.”
“İlk yarı çok üretemedik. Onun dışında ikinci yarı başında bence yeterli oynamadık. Attığımız gole kadar olan kısımda makus olan, en makûs olan bir kısımdı. Rakip aslında maçın büyük kısmında daima uzun top oynadılar. Uzun topu da âlâ oynayan, ikinci topu da uygun oynayan bir grup. Oyunun devamında da bunu çok fazla kullandılar. Baştan sona kadar onların da bir oyun planı vardı ve bunu gerçek bir halde uyguladılar. Bizim de oyunun devamı da kazanmaya yönelik ataklarımız oldu. İkinci forveti de soktuk aslında. Rakibin de dizilişi belirli kısımda değişti.”
“VAR’IN ÇAĞIRMASI YANLIŞSIZ BİR UYGULAMA DEĞİLDİ”
“Jelert’i Barış’ın yerine soktuk, Michy’yi öne aldık. Yani ürettiğimiz konum da vardı. Attığımız gol, bence çok tartışılacak bir gol. Yani kim kime faul yapıyor, tam net olarak muhakkak değil. Bu kadar muhakkak olmayan bir konumda VAR’ın çağrılması da çok enteresan. Tahminen ceza alanı içerisinde olsa Torreira’ya yapılan müdahaleye penaltı bile diyebilirsiniz. Zira Torreira’nın aldığı bir darbe var ve bu çok açık olmadığı halde, faul çok açık, çok net bir formda aşikâr olmadığı halde VAR’a çağrılması bence hakikat bir uygulama değildi.”
“Sona gerçek konuma girmeye çalıştık. Skoru muhafazaya çalıştık. Bence kıymetli bir galibiyet. Doğal ki kazanarak devam etmek kıymetli. Ligin başı. Sakatlarımız var, Hazırlanan oyuncularımız var. Transfer süreci var. Bu periyot çok güç oluyor benim için. Yani transfer devri bittikten sonra nitekim bir memnunluk içimi kaplıyor. Burada bazen oyuncuyu almazsanız bile transfer periyodu kapansın diyorsunuz; zira herkesin başı karışık. Gitmek isteyen, kalmak istemeyen, sizin göndermek istediğiniz… Yani çok sıkıntı bir devir.”
“Ligde ikide iki ile başladık. Maksadımız alışılmış ki Şampiyonlar Ligi’nde tekrar orada olmak. Play-off Tipi’ni geçmek. Burada şiddetli bir çaba bizi bekliyor. İnşallah elimizden geleni yaparız.”
“OYUNCULAR BİZDEN AYRILANA KADAR BİZİM OYUNCUMUZ”
“Bir oyuncu bizden ayrılana kadar bizim oyuncumuz. Yani bunu daima söylüyorum. Kerem’le bugün maça başlıyorsam demek ki Kerem’in burada olmasını ve onun devam etmesini istiyorum. O da bunu alandaki performansıyla destekliyor. Burada bazen doğal ki oyuncuların farklı amaçları olabilir. Kerem’in daima Avrupa gayesi vardı. Onun üzerinden konuşuyordu. Bu gayeler doğrultusunda bazen görüşmeler oluyor, farklı şeyler oluyor; ancak ben oyuncularımı daima kullanmaktan yanayım. Dün birebir şeyi Zaha’ya söyledim. Sen bizim oyuncumuzsun. Geçen sene bize değerli bir dayanak verdin.Senin burada olman bizi hiçbir halde rahatsız etmez. İstiyorsan seni Konya’ya getireyim diye ona söyledim; ancak transfer sürecinde olduğu için buraya gelmek istemedi. Bu mevzuyla ilgili de mesajlaştık. Döndükten sonra yeniden o ekibimizin bir kesimi olacak; zira dediğim üzere oyuncularımız buradan ayrılana kadar bizim oyuncumuz. Kalırsa da natürel ki yani çok kıymetli oyuncu. Çok kıymetli oyuncular. Onları da çok tesirli bir formda geçen sene nasıl kullandıysak yeniden kullanacağız. Çok beğendiğimiz, istediğimiz oyuncular… O bu süreçte bazen talep oluyor, bazen sizin niyetleriniz oluyor. Finansal manada natürel ki bizim transfer yapmamız için limit açmamız gerekiyor. Şu anda bununla ilgili bir limitimiz yok. Bu limiti aştıktan sonra alışılmış ki yeni transferler düşünebiliriz. Şampiyonlar Ligi de bu limiti açmanın bir yolu. Oraya inşallah girersek bu manada da, yeniden transfer manasında grup güçlendirmek manasında tekrar desteklerimiz olabilir; lakin bu haftaki süreç şu anda böyleydi.”
“Jelert çok hareketli bir oyuncu. Oyun suratı, pas kalitesi yüksek bir oyuncu. Bugün onu olağan ki rakip de önde 3-4-3 oynadığı için ben kanat beki üzere kullanmaya çalıştım. Hem hamleye takviye verdi hem savunma vazifesini yaptı. Oynadıkça fizikî olarak da gelişecek. Şu anda yüzde yüzünde değil. Tıpkı biçimde Sara için de tıpkı şeyi söyleyebiliriz. Yani burada bir alışma devri geçiyor. Çok düzgün niyetli. Alandaki koşu aralığı, gruba olan aidiyeti çok yüksek. Bugün onun performansından mutluyum. Birinci maçı olduğu için 65 dakikada onu çıkarmak istedim. Devamında Kerem’le devam ettim; lakin Sara’nın performansından da çok mutluyum.”
