Tekirdağ’da 1122 Tesise 191 Milyon TL İdari Para Cezası Uygulandı
TEKİRDAĞ’da Etraf, Şehircilik ve İklimlendirme Müdürlüğü organize edilmiş, 2019’dan bu yana toprak, genel olarak, hava ve suyu kirleten kirlettiği tespit edilen 1122 tesise toplam 191 milyon 917 bin 728 lira idari para cezası uygulanmış, 240 şirket tarafından de yürütülmüştür. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden (NKÜ) Lokman Hakan Tecer, Zihinsel olarak bir yatırımımız var. Bu kesilen para cezaları, idari kapatma cezaları muhtemelen ki büyük ihtimalle kaçaklardan kaçanlardandı. Burada faaliyet gösteren, parasını kazanan, buranın kaynaklarıyla bir ekonomiMeydana gelen endüstrici, atık sularını arıtma tesislerine göstermek, Yahudit etmek yerine kaçak kaçaklarda bulunuyor dedi.
Türkiye’nin değerli sanayi kentlerinden Tekirdağ’da, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ekipleri, vilayet genelinde çevreyi kirleten yerlere yönelik kontrollerini aralıksız sürdürüyor. 1 Ocak 2019 tarihinden 30 Ağustos 2024 tarihine kadar yapılan 10 bin 680 kontrolde; Toprak, genel, hava ve suyu kirleten ayrıyeten etrafa ağır koku yayan ve ‘Çevre Kanunu’na alışılmamış faaliyette bulunan kaydedilen 1122 tesise toplam 191 milyon 917 bin 728 lira idari para cezası kesildi. Bu mühlet 240 dakika içinde çalıştırılması durduruldu.
ÇORLU DERESİ’NDE AĞIR KOKU
‘OTORİTE MİSYONUNU ZİYADESİYLE YAPIYOR’
Tecer, şu anda günlük 450 bin atık suyun yaklaşık 250 bin ton ileri biyolojik arıtma tesislerinde arıtılarak Marmara Denizi’ne derin bir bakım yapılıyor. Bunlar, tam kapasiteye şu anda ulaşmış değiller. Ancak bu gördüğümüz derede hala yasaklı olanın devam ettiği, ağır kontrollerle, kesilen idari para cezalarıyla ne yazık ki durdurulamıyor. Etraf, Şehircilik ve İklim İklimi Müdürlüğü’nün içeriğinde son 5 yılda yaklaşık 11 bin kontrol yapılıyor, bu kontroller sonucunda 200 milyon liraya yakın idari para cezası kesildi, bu yeteneği 240 teknolojik becerilerin süreksiz alındığı süre alındı. Münasebetiyle otoritesiyle burada üzerine düşen görevi tercihiyle yapıyor dedi.
‘KAÇAK DEŞARJLARDA BULUNUYOR’
Prof. Dr. Tecer, sadece arıtma tesislerinin sorununun çözüldüğünü belirterek, Zihinsel olarak bir dönüşüme dayanmamız var. Bu kesilen para cezaları, idari kapatma cezaları muhtemelen büyük ihtimalle kaçak kaçaklardan kaçanlardı. Burada faaliyet gösteren, parasını kazanan, buranın kaynaklarıyla bir iktisat meydana gelen endüstrici, atık sularını arıtma tesislerine başvurmak yerine kaçakçılıklarda bulunuyor. Bu kaçak kaçakların önüne geçilmediği sürece ve bir arıtma tesislerinin tam kapasite çalışmadığı sürece ne yazık ki bu Ergene’yi besleyen derelerde bu durumun bir mühlet daha devam etmesi demektir. Yalnızca lokal otomasyonun birleşim kontrolleriyle, denetimlerle bir sonuç alınamayacağı yerdeki derede, bir işaret. Toplumsal bir dönüşüm geçirmemiz gerekiyor, bir değişiminin değişiminin miktarımız var. Bilhassa endüstricinin bu mevzulara hassas davranması ve hassaslık göstermesi gerektiğini diye konuştu.
‘SORUNU GÜNDEMDE TUTMAK ZORUNDAYIZ’
Devletin kontrolleriyle kalmadığını söyleyen Prof. Dr. Tecer, aslında devletimiz, yeşil dönüşüm çerçevesi, yeşil mutabakat özü özü arıtan, arıtma tesislerinde geri kazanan firmalara güce dayanağı veriyor. Hem de yeşil dönüşümün kapsamındaki yönetime bir teşvik düzeni var, bunlarda da istifade edilmesi gerekiyor. Yalnızca kontrolle sorunun çözülüp çözülmeyeceği çok açık. Toplumsal olarak bu bölgede yaşayanlar olarak da sorunu daima gündemde tutmak zorundayız. İdarecilerimizden, siyasetçilerimizden, siyasetçilerimizden, siyasetçilerimizden bu hususun sanayi tarafı ile hal olması adına irade ortaya koymamalı, takip etmeli, fikri takip etmemeliyiz; böyle görünüyor dedi.
‘SANAYİCİ DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTİRMELİ’
Prof. Dr. Tecer, arıtmaların tam kapasite ile sarf ettiği hiçbir sanayi atık suyunun Ergene ve Ergene’yi desteklemenin derelere indirgenemeyeceğini belirterek, İleri biyolojik arıtma tesislerinin arıtılarak Marmara Denizi’ne indirgeneceğini belirtti. Lakin şu kontrollerden anladığımız şey; Burada 5 tane arıtma tesisi ki birisini Avrupa’nın en büyük işletme girse bile bir müzakere gerçekleşmediği takdirde, atık sularımızı arıtma tesislerine bir bedel ödeyerek arıtmayı seçmezse, endüstrici yönünde kaçak olursa bu görünümler yeniden bu şekilde devam eder. Kontrollerle bir yere kadar en aza indirilmesi mümkün. Ama değerli olan endüstrici. Başımızın tacı, bu bölgedeki çevreyi döndürüyor, istihdam sağlıyor, yaratıyor. Mal ve hizmet üretir, bu manada ülkelerinin katkılarını yadsıyamayız, azımsayamayız. Ancak sorumluluk şuuru ile üretim formülüne dönüşmeleri için biz de emin olmalıyız. Onlar da bunu gerçekleştirmeliler. Devletin de bu bahiste teşviklerinden, motivasyonundan istifade edilmesinde; onları da saklamak olacaktır. Sonuçta bu değişim, bu kirlilikten daima birlikte kurtulmamız gerekiyor diye konuştu.
Haber-Kamera Mehmet YİRUN TEKİRDAĞ,
