Spor müelliflerinden Rapid Wien – Trabzonspor maçı değerlendirmesi

AJANSSPOR – HABER

Yeni dönem öncesi takımını 8 yeni transferle güçlendiren Trabzonspor, Avrupa Ligi’nde elenerek taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı. 3. eleme tipi birinci maçında alanında Rapid Wien’e 1-0 mağlup olan Trabzonspor dün akşam Avusturya’da oynanan rövanş maçında alandan 2-0 mağlup ayrılarak elendi.

Spor müellifleri Rapid Wien – Trabzonspor maçını şöyle kıymetlendirdi:

Olcay Çakır: “Perşembelerin gelişi…”

Birbirinin gibisi yazılar yazdıran bir Trabzonspor izliyoruz. Bilhassa tercih ettiğiniz oyuncuların özellikleri, oyun karakterinizin ne olacağına dair ipuçları da verir maç evvelinde. Trabzonspor, Rapid Wien karşısında Ozan-Okay-Lundstram üçlüsüyle orta alanını şekillendirince oyuna dair beklentiler “yine birebiri olacak” dedirtmişti. Koca bir birinci yarı tekrar heba edilirken gol beklentisi 0.01 seviyesinde kaldı. Orta alanı ağır, misal özelliklerde oyuncularla kurulunca atak temasları da adeta Allah’a kaldı. Abdullah Avcı gergin, tahlil üretmekte zorlanıyor, denemeleri hiçbir şeye deva olmamaya devam ediyor. Trabzonspor çok benzeri maçlar oyunuyor, kendini tekrar ediyor, hamle isteyen taraftar aradığını bir türlü bulamıyor. Hoca açık açık takviye istiyor. Fakat kendi oyunu onu desteklemiyor. Uğurcan Çakır’ın tek kişilik resitalleriyle geçen resmi maçlar; oyuna ve oyun anlayışına dair de çok şey anlatmaya devam ediyor…

Hasret kalmış…

Trabzonspor geriye oynayarak, geriye gerçek ivmelenmeye devam ediyor. Birbiriyle kopuk bek ve kanatlar, birbiriyle uyumsuz orta saha oyuncuları, özetle güya birlikte hiç antrenman yapmamış kocaman bir oyuncu kümesi izliyoruz… Herkes bekliyor adeta, duruyor resmen… Ve bunun tam karşısında; eksiksiz futbol oynayan, futbol dersi veren, büsbütün aksisi özellikte bir Rapid Wien ekibi izledik tekrar. Futbol bu kadar sıkıntı bir oyun mudur bilemiyorum… Fakat uzun vakittir Trabzonspor taraftarı gol durumu, konum zenginliğine hasret kalmış durumda. Ekip hem geri oynuyor, hem de gerisin geri gidiyor. Olmuyor hocam. Tekrar olmuyor… (Fanatik)

Cemal Ersen: “Avrupa neyine, dön ligine?”

Bu dönem her Trabzonspor yorumuma kaleci Uğurcan Çakır ile başlamaktan yoruldum. Beşerler kaptanın dışında bu kadroda kimse yokmuş üzere düşünebilir lakin gerçekler ortada. Uğurcan olmasa, son beş maçta çok kişinin canı yanabilir, Trabzonspor kulübünde istikrarlar değişebilirdi. Kaptanın performansı hala birilerini ayakta tutuyor ise, yolun yakınken çıkarılması gereken dersler var demektir.

Geçen hafta konutunda kaybeden Trabzonspor’un cins bahtı mucizeye kalmıştı. Rapid Wien’in ne kadar tesirli olduğunu görmüştük. Futbol sürprizlerle dolu oyun. Münasebetiyle umudu vardı temsilcimizin. Lakin bu skora reaksiyon gösterecek, çeşit için uğraş edecek kadroya muhtaçlık vardı. Trabzonspor 77. dakikaya kadar direncini korudu. Sonrası süratle hüsrana döndü.

Abdullah Avcı’nın takım tercihine gelince. Emektar Visca yoktu birinci on birde, yerine Cihan ikame edilmişti. Genç isim beklenenin çok gerisinde kaldı. Orta alanda Lundstram ve Okay’ın top denetimi, Ozan’ın ofansif oyuna katkısı yetersizdi. Bilhassa Lundstram’ı sorgulamak gerek. Geçen dönem eleştirdiğimiz Berat’ı mumla aratıyor. Ve Bardhi niye kulübede başladı? Birinci yarıda üçüncü bölgede tek başına çabalayan Dragus vardı. Lakin çok yalnız kaldı.

Oysa tipi geçmek isteyen grup atakta daha üretken olmalı, gerekirse risk almalı idi. Abdullah hocanın oyun stratejisini anlamaya çalışırken, ikinci yarıda yapacağı oyuncu değişiklikleri merak konusu oldu. Gol yemeden oyunda kalmak ve fırsat yaratıp uzatmaya götürmek kanısındaydı tahminen. Plan tutmadı.

Avcı’nın birinci müdahalesi Ozan- Nwakaeme değişikliği oldu. Altını çizeyim; taraftar Nijeryalı oyuncudan çok fazla şey beklemesin. Keyifli günler geride kaldı. Artık alanda gölgesi var. Akabinde Enes ve Barisic kozlarını oynadı hoca. Zira Wien’in panik yaptığı dakikalarda ruhsal üstünlük kurmak istedi. Atamazsan rakip cesaretlenir. Ve Wien’in golleri peşi sıra geldi.

Sonuç sürpriz değil. Gol atamadan biten çeşitten kelam ediyoruz. Yanıtlanması gereken çok soru var. Trabzonspor Avrupa seyahatinde küme düştü. Konferans ligi bence angarya. Abdullah hocanın gayesini kestiremiyorum. Ancak lig ve kupa diyorsa, yerinde olsam bir alt kategoriye gençlerle çıkarım ve macera aramam. Avrupa neyine, dön ligine derler insana! (Milliyet)

Engin Kehale: “Başarı, skoru 0-0 tutmak olmamalı”

Trabzonspor ismine olumlu bir tablo çizmek pek kolay değil.

Kendimi Abdullah Avcı’nın yerine koyuyorum. Daima reaksiyon, yan pas vurgusu, oyun eleştirisi. Huzurlu bir ortam var mı? Yok. Teknik adam olarak istediğin vakti, kurguyu bulabiliyor musun? Hayır. Bu kadar transfer varken sabır, vakit istemek hakkı mı? Hakkı.

Sonra bir de kendimi Trabzonspor taraftarının yerine koyuyorum. Saha içinde bir umut, bir işaret, bir heyecan bekler miyim? Beklerim. Oyunun daha uyguna gideceğine inanmak için bir kısma tutunmak isterim. Şu anda, iki ay sonraki oyunu beklemem tahminen fakat oyunun gelişeceğine dair beni inandıracak bir gösterge arar mıyım? Ararım.

İlk yarıda 0.01 gol beklentisi

Rapid Wien karşısında bordo mavi renklere gönül verenlere bu heyecanı hiç yaşatamadı Abdullah Avcı’nın öğrencileri. Lundstram-Okay-Ozan üçlüsü birinci maça nazaran oyunu tutma ismine tahminen daha yeterli bildiriler verdi, evet lakin ön tarafta çoğalma ve durum üretme konusunda da bir o kadar eksik kaldı.

İlk yarının yıldızı tartışmasız Uğurcan Çakır. Kalesinde gördüğü 0.74 gol beklentisine karşın soyunma odasına gidene kadar skoru golsüz tutmayı bildi bordo mavililerin file bekçisi. Trabzonspor’un ürettiklerine bakınca ise tek bir Lundstram şutu ve 0.01 gol beklentisi vardı istatistik kağıdında.

Avcı riskleri aldı ancak…

Trabzon’da ikinci yarıda işlerin bordo mavililerin lehine dönmesi, tıp da yalnızca bir gol gerideyken soyunma odasından dönüşte öteki bir 45 hayalini canlı tutuyordu. Nwakaeme 60. dakikada Ozan Tufan yerine girmek için kenara gelirken, artık yeni bir sisteme geçmenin vakti geliyordu. Abdullah Avcı sonrasında riskleri aldı, tek gol üzerinden tıbbın içerisinde kalınacak o ana inandı.

Artık o son atılımın yapılacağı anda ise Rapid Wien’in golü geldi ve Avrupa Ligi kapıları kapandı. Bordo mavililerin maçtaki en kıymetli muvaffakiyetinin 77 dakika oyunu 0-0 tutmak olduğunu düşününce, önümüzdeki periyot için olumlu bir tablo çizmek pek kolay olmuyor. (Hürriyet)

İskender Günen: “Tercihleri hatalıydı!”

Rapid Wien’in birinci maçta aldığı 1-0’lık sonuç var. Kendi alanında denetimli bir oyunla başladı. Tempoyu artırmayı düşünmediler. Kompakt bir yapı içerisinde garanti oynamayı tercih etti. Birinci yarıda 3 net gol konumu da üreten taraf oldu. Kaleci Uğurcan, bu maçta da öne çıkan oyuncuydu. 7 değerli gol konumunda da çok başarılıydı. Trabzonspor için olumlu niyetlerimiz ne yazık ki yok. Visca sakat olduğu için mi tercih edilmedi? Şayet sakat değilse alana çıkan 11’in sorgulanması gerekmekte. Orta alanda birbirinin kopyası 3 oyuncu var. Okay, Lundstram ve de Ozan. Lundstram bırakın rakipten top kazanmayı yaptığı pas yanlışlarıyla rakibin atak teşebbüslerini başlatan isim oldu! Önde Draguş geçen maçlarda olduğu üzere tekrar yalnızları oynayan isimdi. Ne orta alandan gerekli dayanağı aldı, ne de iki kenardan istenilen toplar geldi. Bu da gol üretememelerinin en büyük nedeni idi.

İkinci yarıda durum 0-0’ken Abdullah Avcı’nın yaptığı oyuncu tercihlerinden sonra birinci yarıya nazaran rakip alanda daha fazla atak teşebbüsleri öne çıktı. Yenilen golde savunmanın büyük yerleşme yanlışı sonucu belirleyen en büyük etkendi. Sağ bek Malheiro’nun kırmızı karttan sonra oyun dışı kalması ve de gelen ikinci gol. Görünen o ki dönem başından beri bir çalkantılı süreçten geçen Trabzonspor için bu maç bir nebze olsun soluklanma ve de moral motivasyonu üst çıkarma maçıydı. Lakin alınan sonuç ve de Avrupa kupasından bir alt ligde uğraş etmek zorunda kalmaları daha sıkıntılı bir süreci beraberinde getirecektir. (Sabah)