Semiha Bekil 7 aylık disiplinli çalışma sonunda 48 kilometrelik Manhattan Parkuru’nu yüzdü
Geçmişte ‘Manhattan Island Marathon Swim’ olarak bilinen ’20 Bridges Swim’ parkuru Manhattan Adası etrafında klasik olarak saat istikametinin aksine tamamlanan 28,5 mil 48,5 kilometrelik bir yüzmeyi içeriyor. Aktiflik, ismini yüzücülerin parkur boyunca adanın etrafındaki 20 köprünün altından geçmesinden alıyor. New York Open Water tarafından düzenlenen ve dünyanın en kuvvetli açık su yüzme etkinliklerinden kabul edilen yarışta katlımcıların Hudson, East ve Harlem ırmaklarından geçerken akıntı, değişken su sıcaklıkları ve su trafiği üzere çeşitli zorluklarla başa çıkmaları gerekiyor.
“SON ON YILDIR SPOR HAYATI İÇERİSİNDEYİM”
Parkuru tamamlayan 10’uncu Türk sportmen olan Semiha Bekil yaşadıklarını, motivasyon kaynağını ve suda neler hissettiğini anlattı. 14 yıl süren bankacılık hayatının akabinde kurumsal hayatı bırakıp Gayrimenkul Danışmanlığı yapmaya başlayan ve bu değişikliği spora başladığı vakitlerde yapabildiğini söyeyen Bekil, sporu hayatına son on yıldır, sağlıklı kalmak hedefiyle dahil ettiğini anlattı. Bekil, “Küçüklüğümde hiç spor yapmadım. Yalnızca küçük voleybol gruplarında oynamıştım. Son on yıldır, 32 yaşından beri spor hayatı içerisindeyim. 14 yıl bankacılık yaptım ve bankacılıkta motivasyonumu yitirdiğim anlar olmuştu. Tam o sırada da koşmaya başlamıştım. Koşu benim zihnimi aklımı kalbimi özgürleştirdi ve hayatımda iş değişikliği yapmaya bu türlü karar verdim ve karşıma Gayrimenkul Danışmanlığı çıktı. Etkin olarak koşuyordum. Üzerine bisiklet ve triatlon eklendi. Triatlon için de yüzmem gerekiyordu. Yüzme serüvenim de aslında bu türlü başladı. Çok disiplinli olmamakla birlikte haftada bir-iki gün yüzme idmanları yapıyordum. Son iki yıldır dizim koşmama müsaade vermediği için ben de yüzme idmanlarını arttırdım” dedi.
“EN BÜYÜK MOTİVASYONUM BAŞARABİLECEĞİME İNANMAK OLDU”
Bekil 1 yıldır hayalini kurduğu Manhattan Parkuru’na hazırlanma sürecini de paylaştı. New York kentinin en sevdiği kentlerden olduğunu ve en büyük motivasyonunun da parkuru tamamlayacağına olan inancı olduğunu söyleyen Bekil şöyle konuştu:
“Geçen sene New York’ta bu türlü bir yüzme yarışı olduğunu öğrendim. Çok heyecanlandım, New York benim dünyada en sevdiğim kentlerden birisiydi. Sanki ben de yapabilir miyim diye merak ettim ve 7 aydır yalnızca disiplinli bir halde idman yaptım. Müsabaka için müracaatta bulunduk ama yedeklerdeydim. Son iki ay kala bir mail geldi; ‘27 Temmuz’da uygunluk var yüzmek ister misiniz’ diye. Son iki ay çok daha ağır idman yaptım. Hem sabah, hem akşam idman yaptım. Birebir vakitte profesyonel bir iş hayatım var. Proaktif bir biçimde de çalışıyorum. Benim için hiç kolay bir süreç değildi ancak buna kıymetti. Bunu yapmayı çok istiyordum. En büyük motivasyonum da bunu başarabileceğime bir biçimde inanmak oldu.”
“YARIŞMAYA BAŞLAYACAĞIM ANDA İKİ ŞEYDEN KORKUYORDUM…”
Semiha Bekil 9 saat 52 dakika boyunca içinde kaldığı parkurun kaidelerinden da bahsetti. Suya inmeden evvelki tereddütlerini de anlatan Bekil, “Yarışmaya başlayacağım anda iki şeyden korkuyordum; bunlardan biri suyu çok küçümsemek, başkası de gözümde çok büyütmekti. İkisi de çok tehlikeli zira şayet parkuru başımda çok büyütürsem yüzerken kusur yapabilirdim. Küçümsersem de çok zorlanabilirdim. Lakin bunların hiçbiri olmadı. Bu ortada bu müsabaka her yarım saatte bir beslendiğiniz bir yarış. Her yarım saatte bir sıvıyla besleniyorsunuz ve o sizin performansınızı devam ettirmenizi sağlıyor. Bununla birlikte suda yüzerken temelinde inançlı bir su olduğu için başınızı bile kaldırmanıza gerek olmuyor” diye konuştu.
“MOTİVASYONUM KOL AĞRIMI VE ÖBÜR ZORLAYICI KOŞULLARI YENDİ”
Bekil yarışırken kendisini en çok zorlayan fizikî ve çevresel kaidelerden da bahsetti:
“Dördüncü saat geride kalmıştı ve kollarım ağrımaya başladı. O biraz beni huzursuz etti. Zira saat olarak erken buldum ve o anda ‘kollarım ağrıyor, bitiremeyeceğim’ diye biraz korktum ancak sonra geçti. Motivasyonum kol ağırımı yendi diyebilirim. Bununla birlikte parkur koşullarında birinci başladığımda ki dalgalar beni biraz zorladı. Feribotlar geçiyor ve çok dalga yaratıyorlardı. Bir anda ürktüm lakin sonra sakin kalmayı tercih ettim. Bir de son 1-2 saat kala karanlığa kaldım. Karanlık deniz, rüzgâr ve akıntı birleşince dalgalı bir deniz haline geldi. Yani bitirişe son 1 saat kala dalgalı bir suda yüzdüm. Evvel biraz ürktüm sonra yeniden motivasyonum kaygımı yendi ve bitirebildim.”
“SUDA ARKADAŞLARIM KENDİM VE ÜLKEM İÇİN DUA ETTİM”
Suda kaldığı 9 saat 52 dakika boyunca neler düşündüğünü, bitiriş için kendini nasıl motive ettiğini de aktaran Bekil, bol bol dua ettiğini ve 20 köprünün altından geçerken müsabakanın ikonik ritüelini gerçekleştirdiğini anlattı. Bekil, “ On saat boyunca birinci evvel kentin tadını çıkarttım. Kenti yüzerken izlemek çok hoştu. Sonra hayallerime odaklandım. Arkadaşlarım için, kendim için dua ettim. Ülkem için dua ettim. Daima müspet şeyler düşünmeye çalıştım. Bir de New York’da bu parkuru yüzerken 20 köprünün altından geçiyorsunuz ve ritüele nazaran köprülerin altından aksi yüzerek geçmeniz gerekiyor. Havaya bakarak ve dua ederek geçiyorsunuz. Ben de olağan ki birçok dilek diledim. Çok keyifliydi. Daima arkadaşlarımı, hayatımı, hayallerimi düşündüm. Burada olmayı çok hayal etmiştim. Çok istemiştim ve onun memnunluğunu da yaşayarak yüzdüm” tabirlerini kullandı.
“DİSİPLİNİN MOTİVASYON YARATTIĞINI ÖĞRENDİM, GEREKENİ YAPTIĞINIZDA İSTEKLERİNİZİN OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ”
Semiha Bekil bundan sonraki gayesinin Manhattan, Catalina ve Manş Denizini geçmeyi başaranların hak ettiği ‘Tripple Crown’ ismindeki mükafatı almak olduğunu söyledi. “Bunun için de tekrar idmanlara devam edeceğim” diyen Bekil, motivasyon için disiplinin kıymetine vurgu yaptı. Bekil konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Yıllardır benim bir halde spor hayatım vardı lakin hiçbir vakit disiplinli yapmamıştım. Ben daima motivasyonun daha kıymetli olduğunu düşünüyordum ancak bu sene disiplinin motivasyon yarattığını öğrendim. Ben de bazen idmana hiç gitmek istemiyordum, lakin zorla kendimi o havuzun kenarında buluyordum. Zorla yüzüyordum, idmanı bitiriyordum. Şayet o günlerden birinde o idmanı yapmasaydım sonraki gün de yapamayacaktım. O yüzden her gün idman yapmaya kendimi adayarak bu halde motivasyonumu yarattım. Hiç kimse yapamayacağım diye düşünmemeli. Hayata baktığımızda istekleriniz için gerekenleri yaptığınızda, olduğunu göreceksiniz. Ben de bunu Manhattan’ı yüzerek hatırlamış oldum.”
