Savunma Endüstrisinde “hidrojen” teknolojileri devri başlıyor
Türkiye, savunma endüstrisinde yerli ve ulusal hidrojen teknolojileriyle yeni bir periyoda adım atmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) öncülüğünde yürütülen projeler, hidrojen teknolojilerinin entegre edilmesiyle hem ulusal güvenliği artırmayı hem de küresel rekabet gücünü pekiştirmeyi hedefliyor. Savunmada hidrojen dönemi
Geliştirilecek hidrojen teknolojileri sayesinde Emniyet ve Güvenlik Güçlerinin alandaki operasyon kabiliyetlerini artıracak sessiz, iz bırakmayan, düşük ısı yayan, daha yüksek itki gücü sağlayan ve görev mühletini uzatan sistemler ortaya çıkacak. Bu özellikler, Türkiye’nin savunma endüstrisinde kıymetli bir atılım yapmasına imkan tanırken, ülkenin küresel ölçekte yenilikçi ve rekabetçi bir pozisyona yükselmesini sağlayacak.
Yeni hidrojen teknolojilerinin kara, hava, deniz araçlarından uzay platformlarına kadar geniş bir yelpazede kullanılması planlanıyor. İnsansız hava araçları (İHA) ve akıllı sistemlerden motor ve güç aktarma sistemlerine kadar birçok stratejik platformda bu teknolojilerden faydalanılması öngörülüyor. Bu sayede, Türkiye’nin savunma endüstrisinde yerli teknolojiye dayalı gereçler ve sistemler geliştirilerek ülkenin teknolojik bağımsızlığı da güçlendirilecek.
Ayrıca projelerle hidrojenin depolanmasından yanma ve yakıt hücresi teknolojilerinin geliştirilmesine kadar çeşitli alanlarda yetkinlik kazanılması hedefleniyor. Savunma endüstrisinde hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi gayesiyle Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen 11. AR-GE Paneli, bu alandaki projelere yönelik kıymetli kararlar alınmasına vesile oldu. Panelin akabinde, “Savunma Sanayii Uygulamaları İçin Hidrojen Teknolojilerinin Geliştirilmesi Savunma Sanayii AR-GE Geniş Alan (Hidrojen SAGA) Çağrısı” yayımlandı ve projelere müracaatlar 13 Eylül’e kadar kabul edilecek.
