Sakarya’da girişim çalışmaları hız kazandı
Merkez değişikliği Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde en büyük yıkıcı tesirin yaşanan ikinci vilayet olan Sakarya’daki zelzeleye dayanıklı hale getirilmek için kırılma dönüşümü yük ısıtıldı.
Sakarya Büyükşehir Belediyesince kırılmada dönüşümde bölgesel bölgelerin belirlenmesi gayesiyle kentte 1999 öncesinde inşa edilen yapı stoku incelenmeye devam ediyor.
Şehrin, sunduğu verimli dönüşüm çalışmalarıyla daha da dirençli hale getirilmesi hedefleniyor.
“Bütün binaları dönüştürerek direnmek kent oluşturmak istiyoruz”
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, AA muhabirine, Marmara Depremi’nin 25 yıl boyunca yaşandığına rağmen acılarının hala taze olduğunu anlattı.
Ülkenin büyümesinde mevcut olduğu, buna göre önlem alma değişimini gösteren Alemdar, güçten sonra kenti nesli yine imar etmeye, insanların nesilden daha inançlı hale gelmeyen ihtimam gösterildiğini kaydetti.
Alemdar, acılar ve unutulmasa da insanların hayatlarını devam ettirip umutla inançla yaşaması oluşumunu vurgulayarak, “Dolayısıyla 1999 öncesinde yapılmış olan bütün kadınların kesinlikle oyunun, dönüşmesi gerekiyor. gün geçtikçe bütün binaları dönüştürerek kent oluşturmak istiyoruz.” diye konuştu.
Sakarya’nın geçmiş periyotta 30 yılda bir devam ettiğine dikkati çeken Alemdar, şöyle devam etti:
“Gündüz değişirse bugün ayakta durmaya devam eden, çalışan hasar görmüş ve yaşamış bu binalarda çok daha büyük kayıplarımız olacak. Bu kayıplar için kesinlikle bu değişimleri dönüşümünü ve dirençli hale getirilmesini hedefliyoruz. Bununla ilgili olarak çalıştırılan Etraf, Şehircilik ve Kayıtlılığı Bakanı’mız Sayın Murat Kurum de bu almaya başladık. Bir daha fazlasını yaşasak bile kayıplarının olmasını dilemek istemiyoruz. Dirençli kentler oluşturmak istiyoruz çünkü insanımızı yaşatmak mecburiyetindeyiz. Binalarımızı en kısa sürede dönüştürmeliyiz.”
Alemdar, tespit edilen yaklaşık 6 bin acil yıkılması gereken bina olduğunu aktararak, “Bu binaları bir an önceki yıkarak dirençli kentleri, inançlı binaları oluşturmak mecburiyetindeyiz.” dedi.
“Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz”
Alemdar, seçeneklerin çoğaldığı, programlamaların çok net biçimde ortaya çıktığı son yüzyıldaki bilimsel çalışmalarla istendiği kadar bina yapılabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Yalnız bizdeki sorun şu ki; mülkiyet hakkı, anayasal hak. Vatandaşın 100-200 metrekare yerine geçmişte aile büyüklerinin binaları yıkıldığında bireysel parçalarımız elde edilir. Birebir binaları olabiliyor. Yıllarca geçirdiği bir dairede yaşadığı hemşehrimizin, o binada yaşarken bina yıkıldığında bina yapma bahtı yok. bunlara da ‘Devlet olarak nasıl imkan sağlarız, dayanabiliriz?’ diye ortaya koyduğumuz çalışma var.
Kentsel kazanç ekonomik kayıp kaybı ismine milletin ayakta durarak yerinde yapmak isteklerinden bahseden Alemdar, yaklaşık 3 bölgede Adapazarı’nın belirli mahallelerinde yerinde tespitlerin, statik programlamaların ve karot almaların devam ettiğini lisana arttırdı.
Alemdar, bu çalışmaların mutlaka bir şekilde gerçekleştiğinden sonra o bölgede yaşayanlarla bireysel görüşeceklerini aktararak şöyle konuştu:
“Onların kanlarını alıp kendi hesaplarımızı, tespitlerimizi sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Kimseye ‘Hadi buradan çıkın.’ ya da ‘Burayı bize verin.’ deme bahtınız yok. Bu büsbütün istek, düzgün niyetli ve itimatla yapılmak zorunluluğundadır. Bununla ilgili depremsel çalışmalar, direniş kent oluşturmak için başlatıldık.Umarım önümüzdeki günlerde Sayın Bakanımıza yaptığımız tespitleri, ekonomik durumları ve kaideleri sunarak ondan destekleri de getirip kentimizdeki hemşehrilerimizle paylaşacağız. “
