Kur’an-ı Kerim Kıraati Alanında Yetiştirilen Abdurrahman Gürses Anıldı
Kur’an-ı Kerim kıraati alanında çok sayıda öğrenci yetiştiren ve “Reisülkurra” olarak bilinen Abdurrahman Gürses, vefatının 25. yılında “Hocamız Abdurrahman Gürses” bahisli panelde anıldı.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde düzenlenen panelde konuşan Dr. Coşkun Yılmaz, Abdurrahman Gürses’in, onun dünyadaki herkesin gönlünde saklanmasıyla, fiziksel iz bırakmana dikkati edilmeyerek, Gürses’i anmanın değerli olduğunu söyledi.
Hafız Osman Şahin ise Gürses’i şöyle anlattı:
“Abdurrahman Gürses Hoca’yı anlatmak çok zordur. Hocayı anlaşılır, o periyodu aktarılır da aslında. Abdurrahman Hoca’yı anlarsanız onun yaşadığı devranı de anlarsınız. Nevi şahsına münhasır bir zat. Kur’an’ı tilavetiyle, Kur’an’ın ahlakını çok güzel mezcetmiş. Mihraba adamış. Gerek yurt içinde ve yurt dışında çok farklı rollerde Kur’an merkezli olarak temsil edilmiş. En oğlu Haseki külliyesinde yetenekli bir hocamız olmuş. “
Doç. Fatih Çollak, Gürses ile 1970’li yıllarda tanıdığını aktararak, “Hocamıza masal oldu. Bitirmek nasip oldu. Bize kıraat okumamızı tavsiye ederdi. Biz de bu konuyu ehemmiyetini öğrendik ve başladık. Hocamızı tedris anında yavaş yavaş takip ederdim. Nasıl bir insan diye bakardım. hocamıza.İlim diğer bir şey lakin irfan başka bir şey İlimle irfanın birlikte olması farklı bir şey.Ben hocamda bu olayların birlikte olduğu seferler oldu. ciddiyetiyle tek rehberimiz, örneğimiz oldu.” oranları kullanıldı.
“Osmanlı’yı anlamak için hocamızı anlamak lazım”
Bekir Uğur, Gürses’i 60 yıl önceki 17 yaşında, bir arada çok fazla seyahatleri olduğunu lisana yaparak anılarını aktardı.
Pakdil, Gürses’in eski masallarından biri olduğunu belirterek, “Hocamızı ne kadar anlatsak bitiremeyiz. Hayatı kitap oldu. İnşallah okursunuz. Ben hocamla 26 sene beraberdim. Hocamı birinci İstanbul İmam Hatip’ten tanıdım. Oraya talim okula geldike geldike katıldım. Bu adam Osmanlıdan kalma bir adam dedim. Duruşuyla arzı endamıyla o denli bir zattı. Osmanlı’yı öğrenmek için hocamızı öğrenmemiz lazım. Allah için kederi oku. Kuran’ı anlayarak öğütlerdi.” şeklinde konuştu.
İstanbul Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz da panelde konuşma yaptı.
Panelde, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle son buldu.
Abdurrahman Gürses
Sakarya Hendek’te 1909’da doğan Abdurrahman Gürses, hafızlığını babası Said Efendi’nin nezaretinde ikmal etti. Gürses daha sonra Hendek’e, akabinde İstanbul’a geldi.
İstanbul’da Hasan Fehmi Efendi’den kıraat ilmini alan Gürses, bütün yordam ve örnekleri tamamlayarak “kurra” unvanını elde etti. Gürses, sırasıyla Fatih’te Mihrimah Sultan, Şişli Teşvikiye ve oğlu da Beyazıt Mescidi’ne imam olarak atandı.
Gürses, Beyazıt Camisi’ndeki görevine emekli oluncaya kadar öğrenci yetiştirerek devam etti.
Kıraat ilminde değerli bir yeri olan Gürses, “Aşere Takrip Tayyibe” konusunda da dünyanın en değerli hocaları arasında yer aldı.
Gürses ayrıyeten Haseki’deki eğitim merkezinde hafız yetiştiriyordu.
Ağustos 1999’daki vefatına kadar eğitim veren “Reisülkurra” lakaplı Gürses, 40 yıl imamlık yaptığı Beyazıt Mescidi haziresinde ödüllendirildi.