KUBBET-ÜL İSLAM UNVANINA SAHİP AHLAT’TA BULUNMANİN BAHTİYARLIĞINI YAŞIYORUZ
‘KUBBET-ÜL İSLAM UNVANINA SAHİP AHLAT’TA BULUNMANİN BAHTİYARLIĞINI YAŞIYORUZ’
‘AHLAT, SÜREKLİ PERGELİN SABİT BİR NOKTASI OLMUŞTUR’
Ahlat’ı aslı hüviyetine ve kimliğine uygun olarak ihyanın ruhları şad kurtaran kaydeden Erdoğan, “Karşımdaki bu süper kardeşlik tablolarından eminim, onların ruhlarını mesut ve mesrur edeceklerdir. Kardeşlerim, Ahlat, Anadolu’da okunan ilk düştüğünde, ocağın ve otlandığı birinci yurtlardandır Ecdadın konakladığı, nefes aldığı yerde yanlış okunan Ahlat bin yıl önceden bir iman, kültür ve medeniyettir.Burada, Anadolu’daki tarihimizin gerçekleşmesinde ve yazılmasında pergelin sabit bir noktada olmuştur. Tüten ocak, devletimizin ve milletimizin ocağıdır. Bin yıldır bu toprakları sanat yapıtına dönüştürerek hafızamızı, devletimizin ve milletimizin hafızasını kazanırız. Ahlat’ın değerini bilmek, Anadolu’daki varlığımızı, medeniyetimizi, kültürümüzün bizi bir kimliğini veren pahaların pahasını bilmektir. biri, dünya yazısının, taş işçiliğinin, mezar mimarisinin şaheseri olan Ahlat yapıtları, bizim daha önceki uygarlığımızın bir dönemi olarak tezahür etmiştir. Ahlat’ın sanat yapıtları, mana prestijiyle geçmişimizi ve geleceğimizi temsil eden abidelerdir. Bunların değerlerinin değişebileceği, bizim olduğu kadar gelecek kuşakların de kimliklerinin bir nişanı olacaktır. Türkiye, yalnızca mevcut olandan ibaret değildir. Türkiye’nin nüfus varlığı, sayısı olmayacak, ölçülemeyecek kadar büyük, geniştir ve güçlüdür” diye konuştu.
‘AHLAT, KÜLLERİNDEN YİNE DOĞDU’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toynaklarından kılavuzlar çıkararak batıya hakikat koşan atlar, binlerce yıllık kilolarımızı doğudan batıya taşıyan rüzgar kanatları atlardır. Ay yıldızlı dalgalarımızın dalgalandıran asıl rüzgar, bu rüzgardır. Ahlat, fetihler ve fatihler doğuran, başşehirler doğuran, fizikin daha büyük vazifeler ve manalar eden kentler anası bir kenttir. Bunun yerine uygun bir formda tekrar tarih, kültür ve cazibe merkezi haline gelmek için çok çalıştık. ve akşam gerçekleştireceğimiz Kabine Toplantımız, Ahlat’a özgü ehemmiyeti bir kere daha fazlasını gösteriyoruz. Umarım bugüne kadar olduğu gibi bu hafızayı müdafaaya, güçlendirmeye ve istikbalimizin teminatı olan gençlerimize dağıtımya devam etmektedir. Bin yıl önceki kalplerin ortasındaki köprü, bugün olduğu üzere umarım sonsuza kadar devam eder. Bin yıl evvel gönüllerde edinilen yer, bu vatanın çimentosu oldu, kalesi oldu, sigorta oldu ve yıkılmaz gök kubbesi oldu. Cetlerin Anadolu’ya ektikleri sevgi, kardeşlik ve dayanışma ideolojileri, büyüyen kök saldı, büyüyen ki bin yıllar boyunca kardeşlik hukukunu bozmaya ve yok etmeye kimsenin gücü yetmedi. Etnik kökeni üzerinden bizi bölmeye çalıştılar. Mezhep, meşrep üzerinden bizi ayırmayı istediler. Siyasi görüş ayrılıkları üzerinden nifak sızmaya çalıştılar. Bölücü terör rejimi ortamıza nefret duvarları yakmaya başlıyorlar. Daha bunun üzerine kaç hain ve kalleş oyunla kardeşliğimizi dinamitlemek, bizi kolay yutulur lokma haline getirmek istediler. Hain planlara karşı Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin baziretiyle tasarımı geliştirildi. 85 milyon olarak kapsamı onu daha sıkı kenetlendik. Bugün de kişiselini yapıyoruz. Vatanımıza yönelik senaryoları yırtıp atarak, yolumuza devam ediyoruz. Bizler bu toprakların emanetçisi değil, asıl sahipleriyiz. Bu toprakların altında da üstünde de biz varız” dedi.
’85 MİLYON BİRİZ, BERABERİZ VE TEK YÜREĞİZ’
Kardeşliğe vurgu yapan Erdoğan, “Milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini bozmaya çalışanlar, ne yaptıklarısa bir türlü muvaffak edemediler. Bu topraklardaki kardeşlik hukuku, tarihimizin hiçbir periyodunda mezhebe, etnik kökene dahil edilmedi. Birlik, beraberlik ve kardeşlik hukukumuzu ortak yazgıya, ortak imana, ortak geçmiş ve yılın her döneminde, dava arkadaşlarının çabası ve mukadderatlarıyla birlikte artık de istikbale yürüyoruz.Herkes şunu bilsin anlasın, adeta hafızasına rap eylesin 85 milyon biriz, beraberiz ve tek yüreğiz. Kürt, Arap, Zaza, Laz, Çerkez; hepimiz bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz. Sünni, Alevi; bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz Daima birlikte Türkiye’yiz. Bu hoş programın düzenlenmesinde emeği geçen Okçular Vakfımızı, tüm kurumlarımızı, belediyelerimizi ve sivil toplumlarımızı tebrik ediyorum. Ahlat’a, Bitlis’e, Malazgirt’e ve Muş’a samimi mesken sahiplikleri için şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
