Kronik yorgunluk nedir?
Kronik Yorgunluk Nedir?
Kişinin kendini daima yorgun hissetmesi, gereğince dinlenmesine karşın bu yorgunluğun geçmemesi, bir işe ya da hareket etmeye başlamada yahut devam etmede daima isteksiz olması halidir. Fizikî (halsizlik, dermansızlık), duygusal (aşırı hassasiyet, isteksizlik) ve zihinsel (dikkat bozukluğu, unutkanlık) yorgunluk formunda görülebilir. Bu temel belirtilere kronik beden ağrısı, kolay hastalanma, çarpıntı, sindirim bozuklukları, kilo değişiklikleri, besin hassaslıkları, çok terleme üzere bulguların kimileri da eşlik edebilir.
Neden Olur?
Çağımızda çok yaygın hale gelmiştir. Yorgunluk süreklik arz ettiği ve günlük ömrü etkilediği için de kronik yorgunluk sendromu ismi altında bir hastalık olarak nitelendirilir. Klasik tıp açısından ruhsal gerilimler ile geçirilmiş enfeksiyonlar ve kimi vitamin mineral eksikliklerinin sorumlu olabileceği düşünülmekte kesin sebeplerinin olmadığı söz edilmektedir.
Regülasyon tıbbı açısından bakıldığında kronik yorgunluk sendromu hücrelerin güç santralleri olarak nitelenen mitekondrilerde gelişen işlevsel sorunlar sonucu oluşur. Bundan sorumlu olan ise yaşanan kronik streslerdir. Yaşanan bu gerilimler ruhsal travma ve gerilimlerin yanında geçirilen ameliyatlar, kazalar, hastalıklar, postür bozuklukları, yara izleri üzere fizikî gerilimler, vitamin mineral eksiklikleri, makus beslenme, bedende ağır metal ve asit birikimleri üzere kimyasal gerilimler de olabilir.
Nasıl Teşhis Konulur?
Kişinin daima kendini yorgun hissetmesi, hiçbir işe başlamak ve sürdürmek istememesi, uyumasına karşın dinlenmemesi üzere şikayetlerinin olması durumunda birtakım klasik test skalaları uygulanır. Test kriterlerine uyanlara kronik yorgunluk sendromu teşhisi konulur.
Kronik Yorgunluk Nasıl Tedavi Edilir?
Klasik tıp açısından sebebi net olmadığından semptomları azaltmaya yönelik ağrı kesiciler, vitaminler, anti depresanlar, antibiyotik ilaçlar verilir. Davranışçı terapiler ve psikoterapiler de önerilen tedavilerdendir.
Regülasyon Tıbbı açısından kıymetli olan kişinin gerilim yükünün saptanmasıdır. Bunun için hastanın nöralterapi bakış açısıyla muayene edilmesi ve bioenformatif tahliller ile gerilim yüklerinin saptanması gerekir. Bulunan gerilim yüklerine nazaran bir tedavi planı çizilir.
Nöralterapi ile geçirilmiş hastalıklara bağlı oluşmuş bulunan sorunlu beden alanları normalize edilir, vegetatif hudut sistemi ve hormonal sistemin sağlıklı işleyişi tekrar kazandırılır.
Homeopati, mikrosistem akupunktur ve psikokinezyolojik yaklaşımla hastanın ruhsal gerilimleri tedavi edilir.
Bağ dokuda birikmiş olan toksinleri tespit edilerek tesirli bir detoks programı uygulanır.
Hastanın beslenmesi ve besin takviyeleri gereksinimlerine nazaran düzenlenir. Kronik yorgunlukta bilhassa NADH, Koenzim Q-10, B12, C, D vitaminleri ve Magnezyum bilhassa kıymet taşıdığından hastanın gereksinimleri tahlil edilerek eksik olanların destek edilmesi gerekir.
Bütüncül regülasyon tıbbı yaklaşımlarıyla hastaların büyük kısmı kronik yorgunluktan kurtulabilmektedir.
