Kastamonulu çiftçilerin performansı: ‘Kan ağlıyoruz’
HABER: ZEYNEP BOZUKLU / KAMERA: GURBETELLİ YALÇIN
(KASTAMONU) –Ülke çapında çiftçilerin maliyetlerinin yüksek alım fiyatlarının ise düşük olması nedeniyle reaksiyon ve hareketler sürüyor. Kastamonulu çiftçiler Deniz Yıldırım ve Mehmet Yıldırım, “Çok kötüyüz, kan ağlıyoruz. Fiyatlara çok hoş bir durumda, çiftçinin memnun olabileceği bir biçimde güncelleme istiyoruz. Aldığımız paralar bizim girdilerimizde kalıyor ve ziyan oluyoruz. Bu biçimde benim yaşımda hiçbir çiftçi arkadaşım kalmayacak, ben de dahil” dedi.
Kastamonu‘Da yıllardır çiftçilik yapan Deniz Yıldırım ve Mehmet Yıldırım, artık kimsenin çiftçilik yapmak istemediğini, eserlerden ziyan çalıştığını belirtti. Deniz Yıldırım, şunları kaydetti:
“Geçen sene iki defa sulama verimi şeker pancarı bundan daha hoştu. Bu sene kuraklıktan dolayı tam 7 kere sulama yaptım ve pancarım şu an bu halde küçücük. Biz bu pancardan randıman elde edilebilirk bu sene. Fiyat zati bizi hiç tatmin etmiyor. Fiyatlar şu an çok Makûs bir durumda.Çiftçi bu fiyatlardan çok sorunlu.Çok kötüyüz, kan ağlıyoruz.Fiyatlara çok hoş bir biçimde,çiftçinin memnun olabileceği bir halde güncelleme istiyoruz.
“Şartlarımız çok sıkıntı, girdiler çok yüksek”
Şartlarımız çok güçlü, girdiler çok yüksek, maliyetlerimiz çok yüksek. Aldığımız paralar bizim girdilerimizin altında kalıyor ve ziyan ediyoruz. Bu biçimde olursa olsun benim yaşımda hiçbir çiftçi arkadaşım kalmayacak ben de dahil. Şeker pancarının şu an fiyatı açıklanmadı. Şu anda biz şeker pancarını 1,80 liradan teslim ediyoruz. Ancak bu şeker pancarı 3 liranın altında olursa ve daha fazla olmazsa olmaz biz büsbütün ziyan çalışıyor.
“Bizim yalnızca emeğimizin karşılığını istiyoruz”
Bu sene kuraklıktan dolayı kök çürüklüğü hastalığı ve diğer tüm yaygınlığı karşı ne kadar çaba gösterse de tarlalarımızı kurtaramadık. Devletten biz çok büyük bir şeyleri istemiyoruz. Biz sadece emeğimizin karşılığını istiyoruz. Biz köyde hayata tutunabilmek, çiftçilik yapabilmek ismine hoş şeyler bekliyoruz. Çiftçilere dayanak bilgilerini bekliyoruz. Fakat devletimiz bize pancarı teslim edene kadar fiyat açıklanmıyor. Fiyatını bilmediğiniz bir şeyi kim ekebilir? Biz fiyatını bilmeden pancar üretmeye çalışıyoruz.
“Böyle giderse tüm hayvanlarımızı satacağız”
Biz hayvancılıkla da uğraşan bir aileyiz. Hayvanlarımızda azalmaya gittik. Zira yem maliyeti yüksek. Ahırdaki hayvanların bakım maliyeti maliyeti yüksektir. Bunlar daima girdiğimiz için bize hayvanlarda gittik. Ama her türlü giderse tüm hayvanlarımızı satacağız. Yaklaşık 7-8 yıldır makûs gidişatla devam ediyor. Lakin oğlu 4 yıldır çok makûs durumdayız. Çiftçiliği bırakan bir sürü genç arkadaşım var. Ben buranın en büyük çiftçilerinden biriyim ve neredeyse ben bırakacağım. O kadar makûs bir duruma geldik. Sarımsak için ‘beyaz altın’ diyorlardı, artık gümüş kadar kıymeti kalmamıştı. Zirai harcamalar personel masraflarını bile karşılamıyor. Biz veriyoruz sarımsağı 100 liraya, pazara gidene kadar 200 lira oluyor. 70-80 lira maliyetim oluyor, 100 liradan veriyor. Onlar pazarda 200 liraya satıyorlar. Ayrıyeten pembe kök hastalığı var. Devletimizin ziraat mühendislerimiz gelip bizle ilgilenmiyor burada. Bizi kendi halimize, kendi başımıza bırakıyorlar.”
“Şu an çok sıkıntı durumundayız, sıkıntıdayız”
Çiftçi Mehmet Yıldırım ise şöyle konuştu:
“Her türlü masraf ödüyor. Mesela pancar dönümüne 9-10 ton veriyorsa 4-5 ton oluyor. Bunun sebebi de yayılma, kuraklaşma. Fiyatlar da düşük. Mesela geçen sene bin 500 yüz liraydı, bu sene bin 850 liradan aldılar. Ama bu sene 3 Bizim köyümüzden bir çiftçi 100 dönüm pancar ekmiş, hesap yapıyor yani tohumunu, sulamasını, gübresini, bollarını, akaryakıt parasını, mazotunu hesaplıyor, ‘zarar veriyor’ diyor Madem ziyan diyorsun, neden ekiyorsun. ‘Çark dönsün’ diyor. Artık çiftçinin karında dönsün diye, ayakta durmak için ekiyor. Şu anda çok güçlü durumdayız, düşüncedeyiz.
