İşitme kayıp oranı 2060’a kadar iki dayanabilir
İşitme kayıp oranı 2060’a kadar iki dayanabilir
İstanbulArel Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Selçuk Güneş: “Kulaktaki dış kaybının korunması önemli”
İSTANBUL – Yapılan kişilerin sağlık kaybı olan kişilerin 2060’a kadar iki çıkması bekleniyor. Kulakların korunması konusunda dikkatli olunması gerektiği hakkında uyaran İstanbul Arel Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Selçuk Güneş, “Yüksek ses, kulaktaki dış küfürler kullanıyore ziyan veriyor. Bunlar bir kez ziyan gördüğünde yine canlanıp kendini rejenere olup olmadığı ihtimali yok. Münasebetiyle gerek yüksek sesli konserler gerek yüksek seslere maruziyet, patlamalar, gerek darbeler bunlara ziyan zaman zaman geri dönüş yok” ikazında bulundu .
İşitme kaybı günden güne artıyor. Bununla ilgili çeşitli açıklamalarda bulunan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr.Selçuk Güneş, “Doğumsal işitme kaybı aşağı üst sabit. Lakin beklenen ömrün uzadığı ve yaşlılığın bozulmasıyla işitme kaybı olan insan sayısı da devam ediyor. Bunun dışında dış etkenlerden kayıplar kayıp da görülüyor” diye konuştu.
“Sürekli yüksek sese maruz kalmak sindir”
Sanayi ihtilalinden sonra insanların çalışma gürültüsüne maruz kalmanın çok fazla arttığını belirten Doç. Dr.Selçuk Güneş, “Burada iş sıhhati ve güvenlik kanatları devreye girmelidir. Sağlıklı ses seviyelerinde çalışılması bilgisi. Hami malzemelerin tam olması değerli. Bu cins yetiştirme işitmeyi neden ses seviyesindene maruziyeti azaltmak gerekir. Bu formda daima yüksek sese maruz kalmak biraz da sindir. O esnada anlamazsınız tesirini yıllar içinde yavaş yavaş yaşarsınız” dedi.
Devletin doğumsal iyileşme kayıpları için kapsamlı bir şekilde devam eden Doç. Dr. Güneş, “Yenidoğan tarama programları yapılıyor. geçmişte bu yoktu. Daha genel geçer testlerle yapılıyordu. Şu anda çok güzel tespit eden testlerle zarurî olarak her yeni doğuna yapılıyor. Bu harika bir şey zira işitme kaybıyla doğan bir çocuğu daha bir iki yaşında iken rehabilite görüyorde olağan beşerler olmak üzere hayatını devam ettirebildiğini” açıklama yaptı.
“Genç nüfusta ani kayıplara dikkat edin”
Özellikle genç nüfusta ani işitme kayıpları görülebildiğine dikkat edilerek İstanbul Arel Üniversitesi Tıp Fakültesi Üyesi Öğretim Doç. Dr. Güneş, “Neden olarak viral durumda, gerilim suçlanıyor. Beşerler bir uyanıyor sabah yahut gün içinde bir telefonu kulağına götürdüğünde fark ediyor ki duymuyor. Tahminen beş dakika ya da bir gün öncesinde duyuyordu. Bu insanlardan bilhassa mevcut bir rapor var. Bizim bu küme İşitme kaybından fark ettiği andan itibaren ortadan kaybolan mühletle tedavideki başarımız azalıyor. Birinci üç gün içinde başarılı olduğumuz devirde, birinci haftaya kadar biraz daha düşük muvaffakiyet, birinci haftadan sonra üçüncü haftaya kadar daha düşük bir muvaffakiyet sonucu ortaya çıkıyor. Sonrasında ise devam edecek şekilde manalı bir sonuç ortaya çıkmıyor.
“Gürültüye fazla maruz kalacaksınız sızıntı yaşı düşüyor”
Doç. Dr. Güneş, “Gürültüye fazla maruz kalan kişilerin işitme kaybı yaşı düşmektedir. Olağanda 50-60’larda besleme 40’lı yaşlarda yapabiliyor. Şayet maruziyet devam ediyorsa hızlı ilerleyip işitme performansını kullanabileceği şekilde gelişebiliyor. Kronik maruziyetle akut maruziyet ortasındaki durumlar farklı. Akut maruziyette çok daha yüksek ses şiddeti gerekiyor. ancak kronik maruziyette, ortalama konuşma sesinden daha yüksek ses uzun süreli emsal şey yapıyor. Hasebiyle maruz kaldığımız sesten çok maruz kaldığımız mühlet. Bir biçimde maruz kaldığımızda da tekrar kulağımız ziyan görünür” şeklinde konuştu.
“Zarar gördüğünde tekrar canlanıp yeniden üretilebilir olup olmadığı ihtimali yok”
“Kulağımızda duymayı sağlayan, o sesleri alan şey hür hücredir” diyen Doç. Dr. Güneş, “Bu küfür dış küfür ve iç küfür olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yüksek ses, dış küfürlere ziyan veriyor. Bunlar bir sefer ziyan görüldüğünde tekrar canlanıp kendini rejenere olup olmadığı ihtimali yok. Hasebiyle gerek yüksek sesli konserler gerek yüksek seslere maruziyet, patlamalar, gerek darbeler bunlara ziyan zaman geri dönüş yok. O yüzden bunların ziyan görmesini engellemesi gerekiyor” uyarısı yaptı.
“Kulak içine giriş kulaklıklardan uzak durun”
Doç. Dr. Güneş son olarak şu tekliflerde bulundu:
“Kulak içine açılmaz, dışarıya açılan kulaklıklar tercih edilmelidir. Yüksek ses her zaman dış kirli sıcaklıkta rahatsız eden bir yayılma. Katiyen buna ziyan dağıtın. Kulak içine yabancı cisim sokarak temizlemeyin. Dışındaki kaba suyu büyük bir pamukla ayrıldıktan sonra saç kurutma makinesiyle koparak kurutmak kafidir. Münasebetiyle içine girilen bir şey var, orada reaksiyon oluşuyor, algının nerede olduğu görülüyor. Yaz aylarında dış kulak yolları ile karşılaşıyoruz. Tatilden önce kesinlikle bir kulak burun uzmanı ziyareti yapılıyor. .
