FETÖ’NÜN DARBE TEŞEBBÜSÜNÜN 8. YILI – TBMM’den 15 Temmuz’da televizyona birinci canlı bağlanan AK Partili Keşir, o geceyi anlattı Açıklaması

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, 15 Temmuz FETÖ’nün hain darbe teşebbüsü sırasında o dönem Meclis Başkanı olan İsmail Kahraman’ın TBMM’den söylediği şarkıya ait “Bu albümün tamamı seslendirmeli” diyerek söylediği canlı yayını anlattı.

FETÖ’nün darbe teşebbüsünün bulunduğu 15 Temmuz 2016 gecesi Meclis’e gelen milletvekillerinden olan ve Genel Heyet salonundan televizyonlara bağlanarak birinci canlı yayını yapan AK Parti Genel Kadın Kolları Başkanı Keşir, o gece yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.

Evden çıkarken 12 yaşındaki küçük kızını ablasına emanet ettiğini ve çocuklarla vedalaştığını aktaran Keşir, “Evden çıkarken bir daha dönmeme ihtimalini buldum. Zira biz Ankara’da gurbetteyiz. Kızlarıma, ‘Bir şey olur, birkaç gün de geçer; amcanıza, gününüze ulaşamazsanız şöyle şöyle yapın bu birkaç gün. Sonra amcanız ya da gününüz size ulaşır’ diyerek konuttan ayrıldım.” diye konuştu.

Keşir, yaşanan darbenin ardından kamuoyuna duyurulmaya layık görüldüğünü ve geri döndüğünü söyleyerek, konuttan o kadar yüksek sesle ağlamalara neden oldu.

Henüz çatışmaya başlamadığı için Meclis’e süratlilerini aktaran Keşir, o devir Ankara milletvekili ve küme amiri olan Ahmet Gündoğdu’nun başka milletvekilleri ile bir ortaya çıktığını söyledi. Keşir, orada bayan milletvekillerinin yükte olduğunu belirtti.

“Meclis Liderliğimizin konuşmasını, konuşmasız, konuşmasız”

Keşir, savaş periyotlarında bile meclisin teşvik edilerek meclisin açılışına yönelik bir istişarede bulunduğunu ve 20-25 milletvekiliyle meclisin açılışına karar verdiklerini kaydetti.

Meclis’te yaşananları televizyona canlı bağlanarak imgelerle aktaran birinci milletvekili olan Keşir, o anları şöyle anlattı:

“Meclis Liderimiz Kürtçe konuşma yapacak; o an ‘Bize mi konuşacaksınız, bu kopyası duymalı’ dedim. Bakınım, kamera arayışı. O an Cumhurbaşkanı’nın yayını aklıma geldi. Bir kanal ile irtibatta olan bir arkadaşımızı arayarak, ‘Benim numaramı geri çevirmek, FaceTime’dan geçişler. Buradaki bölgelerde, milletvekillerinin geldiği, Meclis’i imzalamamızı, çalıştırdığımızı Konferansa Anlatım’ dedim. Kanalın reformundan aradılar. Milletvekilleri salona geçti, birinci aksiyon Meclis’imizin konuşmasıdır. Onu verdik yayına. Ayrıca direktör olmak üzere, mesleki refleks tahminen benimki, Divan’ı, Genel Kurul’u Konferansa Anlatım’a çalıştım. Öteki partilerden milletvekillerine de kelam verdim. O akşam Özgür Özel’in birinci yayını da oldu. 10-12 kişi bir yayın yaptım.”

“Dünya demokrasi tarihi açısından altın harflerle yazılacak bir duruştur o gece”

Genel Kurul’a yakın bomba sonrasında bir toz bulutu oluştu ve güzel bir sarsıntı olduğunu söyleyen Keşir, “Hiçbir milletvekilinde bir yedekleme, saklanmak üzere bir tedirginlik yok, haykır bir direnme, sayın Cumhurbaşkanımızın ‘sokağa çıkış’ daveti Kararlılık Meclisi’nde da vardı . İkinci bombadan sonra tekrar yayına bağlandık ve o atmosferi paylaştık. Daha sonra kendi kentime yaşadığımda, farklı partilerden olan hemşehrilerimiz ‘Sizin yayınınız sayesinde kendi milletvekillerimizin de orada olduğunu gördük, bize de bir güç geldi’ demişti.” tabirlerini kullandı.

Doğru bağlantının ve hak anlatılan görsellerin Uluslararası İlişkiler Konseyine tesirine inandığını vurgulayan Keşir, “Cumhuriyetbaşkanı’mız da bir telefon kanalın aslında büyük bir davet yaptı. Ekran küçük, kurallar güç fakat davetin içeriği… Hem Türkiye hem dünya demokrasi tarihi anlam altın harflerle yazılacak bir duruştur o “Gece.” değerlendirmesinde bulundu.

“Donanmalar değil, konutlarda onları bekleyenler de bir şato”

AK Parti Bayan Kolları Lideri Keşir, o gece unutamadığı bir olayı şöyle anlattı:

“Annem canlı yayında, farklı kanallarda konserler düzenleyen bir telefon gelmiş ‘Meclis’e bomba atıldı, Ayşe abla’te’ demişler. O anda bomba atıldığını öğrenince ne olduğunu, ölmemiş düşünmüş. ‘Çok şükür bize de şehitlik’ Yasin unutulmuş. O an da bir şey, haberleşemiyoruz. Telefonlarımızın etkileşimleri. Yalnızca şehit ve gazi, barışçıllar yayıldı; evler de onları bekleyenler, haberisteyen anne, babalar, kardeşler, eşler, çocuklar da çok ağır bir şey yaşadı.”

ABD’de bir soruşturma başlatıldı ve Genel Kurul’daki avizeler sallanınca önemli bir güvenlik sorunu oluştuğunu belirten Keşir, salonu terk etmeye karar verdiklerini ancak nereye gideceklerini birinci etapta bilemediklerini söyledi.

Aslında sığınakta denilemeyecek bir yere indiklerini söyleyen Keşir, orada bulunan Meclis bahçesinde çalışan bir helikopter olduğu haberini duyduklarını anlattı.

Keşir, sabah 06.00-10.00 arasında saatte bir resepsiyona ulaşılabileceğini bildirdi.

“Bu bir darbe girişimi değildi; Türkiye Cumhuriyeti’ni yerinde bir girişim girişimiydi”

Genel Kurul’dan çıktığında Meclis bombanın düştüğü yere Keşir, “15 Temmuz Şehitler’in bulunduğu yerde çok büyük bir çukur vardı. O çukura girdim. Boyumun iki’sinden fazla bir çukur vardı. Halkla münasebetler binasının dış mahalle şarapnel modüleriyle ilgili bir soru üzerine, “15 Temmuz Şehitler’in bulunduğu yerde çok büyük bir çukur vardı. O çukura girdim. O çukurun iki’sinden fazla bir çukur vardı. “deşik haldeydi.” dedi.

Ayşe Keşir, “Devletin uçağını, temsilciliğini, komiteyi kendi işçisinin yapması gerekiyor, kadar büyük bir kalabalık, milletin kalbine, meclise üye olması gerekiyor… O binanın yanındaki kuruluşunde çok içim acımıştı.” tabirlerini kullandı.

Savaşlarda dahi kamu binaları, hastaneler, meclis binalarının bombalanmasına işaret eden Keşir, “Bu bir darbe teşebbüsü değildi. Bir darbe teşebbüsü büroları kullanmak. Bir işgal teşebbüsü; Türkiye’yi yerinde bir teşebbüs teşebbüsü; Türkiye’yi yerinde bir teşebbüs teşebbüsü. ekmeğini, aşını yiyen hain olarak insanlara tanıtılan “tüketicilere tanıtılan” anlamına gelir. yorumunu yaptı.

“Küçük oğlum, Külliye’ye atılan bombayı tekrar Meclis’e atılan bir bomba üzere düşünmüş”

Sabah saat 06.00 itibariyle gelen çağrıya yanıt verilmeyeceğini belirten Keşir, ayrılanları ayırmayacağını söyledi.

Keşir, “Genel Heyet içinde o bombanın kokusunu da hissediyorsun. Yanımdaki milletvekili arkadaşıma ‘Dünyanın diğer yerlerinde beşerler bunu her gün yaşıyorum. Biz de bugün daima dışarıdan bakan bir şeyi yaşıyorsam şu anda bana karşı suçlu olduğumu düşünüyorum. Birinci o duyguyu Unutmayın, hiç kimsede bir imzalanabilir paket, bir telaş hali değil, halka açık sloganlarla kolektif bir şuur vardı o akşam. Bu milletin kanı, bir gen hafızası, kan hafızası var. Biz, o harika durumda dedelerimizin bize miras bıraktığı o hafızayı çok şükür. o gece tüm millet olarak canlandırabildik.” değerlendirmesinde bulundu.

Sabah saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne bomba atıldığını hatırlatan Keşir, “Küçük oğlu o bombayı tekrar Meclis’e atılan bir bomba olmak üzere düşünmüş. ‘Bomba bizim konutu bu kadar sarstıysa annem artık türkiye’ diye düşünmüş. Telefonla bana ulaşılamıyor ve 11.00’e yanlışsız konuta gelene kadar haber alınamıyor bizden. Sabah 06.00 ile 11.00 arası çocuklarım için çok güç olmuş.” tabirlerini kullandı.