Evvelden Hoparlörlerimiz Cızır Cızır Ses Çıkararak Telefonun Çalacağını Nasıl Anlıyordu?
Eskiden bilgisayarda oyun oynarken hoparlörümüz cızır cızır ses çıkarmaya başlayınca telefonun çaldığını anında anlayabiliyorduk.
Sahiden, bu türlü bir şey nasıl mümkün olabiliyordu? Gelin arkasındaki sır perdesini aralayalım.
Her şeyden evvel telefonlar birer radyo vericisi üzere çalışır.
Telefonunuz, baz istasyonuna dijital ses ve data belgelerini iletmek için radyo dalgaları gönderir. Hoparlörlerdeki kablolar ise bu cins frekanslardan korunmaz yahut yalıtılmaz.
Hoparlör içinde bulunan bir transistör, yüksek frekanslı radyo sinyallerini algılar ve ses sinyallerine dönüştürür. Bu nedenle hoparlörlerden çıkan rahatsız edici sesleri duyarsınız.
Hoparlörlerin içinde bulunan anten, baz istasyonundan telefona gelen radyo sinyallerini yakalar. Anten, sinyali yakalar ve hoparlörlerden gelen gürültüyü oluşturur. Telefon görüşmesi sona erene kadar gürültü devam eder.
Bu problemden hâlâ muzdaripseniz kurtulabilmenizin birkaç yolu var.
Sinir bozucu sesi engellemenin en kolay yolu, telefonunuzu hoparlörlerden uzak tutmaktır. Çoklukla birkaç metre uzaklık kafidir. Lakin kimi durumlarda birkaç santimetre bile kâfi olabilir.
Eğer bu sorunu büsbütün ortadan kaldırmak istiyorsanız, kaliteli hoparlörlere yatırım yapmanız gerekir. Yalıtımlı kabloları olan hoparlörler tercih edilmelidir. Dijital girişlere sahip hoparlörler de birebir biçimde bu çeşit parazitlere karşı daha az hassastır.
Ayrıca amplifikatörünüzü (genellikle ucuz hoparlörlerin subwoofer’ında bulunur) kalay folyo ile sararak ve topraklayarak paraziti önleyebilirsiniz. Farklı telefon cinsleri de bu radyo sinyallerine karşı farklı davranır.
Örneğin, TDMA (Time Division Multiple Access) telefonları, yakındaki hoparlörlere giden radyo sinyallerini kesintiye uğratma konusunda makus bir üne sahiptir. CDMA (Code Division Multiple Access) telefonları ise bu mevzuda daha güzeldir.