Devrinin Değerli Arabalarına Baş Tutmak İçin Yapılan Araba ile Tanışın: Küçük Lakin Güçlü “Austin Seven”
İlk gerçek halk otomobili olarak anılan Austin Seven hem tasarımı hem de ulaşılabilir fiyatıyla otomotiv tarihinde değerli bir yer tutuyor.
Peki, Austin Seven neden bu kadar özeldi ve onu farklı kılan özellikler nelerdi? Haydi, bu ikonik aracın dünyasına adım atalım.
Şirket uyuşmazlıklardan doğan Austin Seven
Austin markası, I. Dünya Savaşı’na kadar genelde büyük otomobiller yaptı ve yalnızca Austin Seven’ı tek silindirli olarak üreterek (1909) bir arabayı sattı ve yeniden büyüğe döndü.
Ancak Herbert Austin, yıllar sonra dizaynların şirketin araba geçmişinden ayrılmasından ötürü artık kendisi projeyi yönetmeye karar verdi ve 1921’de fabrikaya 18 yaşında teknik ressam aldı.
Austin, periyodun değerli ve büyük arabalarına karşı alternatif sunmak için Austin Seven’ı ortaya çıkardı.
Bu kompakt araç, küçük boyutuna karşın epey dayanıklı ve pratik olmasıyla dikkat çekti.
Başta 696 cc dört silindirli yan valfli motor sonrasında 9,8 beygirlik güç çıkışı için 747 cc’ye genişletildi. Bu özellikleri sayesinde, o devrin büyük ve ağır arabalarına kıyasla daha ekonomik bir seçenek sunulmuş oldu.
Araba Ford T modelinin (360 kg) yarısından daha az ağırdı. 1923’te elektrikli marş motoru takıldı, manyeto ateşleme kullanıldı. Tüm tekerleklerde fren vardı. 1931’de şasi de uzatıldı ve direksiyon sonsuz dişli sistemle çalışır biçimde evrildi.
Austin Seven’ın en çarpıcı özelliklerinden biri, kolay lakin tesirli dizaynıydı.
Küçük boyutu, kent içi kullanım için ülküydü ve dar sokaklarda rahatça manevra yapabilme imkânı sağlamıştı. Ayrıyeten düşük yakıt tüketimi ile büyük bir avantaj sundu.
İki kişilik oturma sistemi ve minimalist iç tasarımı ise fonksiyonelliği ön plana çıkardı. Tüm bu özellikler, Austin Seven’ı geniş kitleler için cazip hâle getirdi.
Üretim maliyetlerinin düşük olması ise aracın satış fiyatını da makul düzeylerde tuttu. Bu durum, birçok ailenin ilk kere bir arabaya sahip olabilmesini sağladı.
1929’a kadar popülaritesi devam etti.
Bu tarihe kadar 100 bin adet satıldı ve İngiliz araba pazarında önemli bedel kazandı. 1939’ta üretim sona erdiğinde 300 bin adet üretilmişti. Günümüzde ise yaklaşık 7 bin Austin Seven’ın mevcut olduğu düşünülüyor.
Austin Seven, yalnızca bir araba olmanın ötesinde, birçok insanın hayatında esaslı değişiklikler yaptı.
Toplu taşıma araçlarına bağımlılığı azalttı ve ferdî ulaşımı yaygınlaştırdı. Ayrıyeten motor sporlarına olan ilgiyi artırdı ve birçok yarışta başarılı sonuçlar elde etti.
Bugün bile Austin Seven koleksiyoncular ve klasik araba meraklıları arasında büyük ilgi görüyor. Onarım projeleri ve özel etkinliklerde sıkça uzunluk gösteriyor.
Bu ikonik araç, otomobil dünyasının evriminde değerli bir adım olarak hafızalarda yer ediniyor.
