Cihanlar Birleşiyor: Oyun Karakterlerini Inside Out 2 Hisleriyle Eşleştirdik
İlk sinemadan 9 yıl sonra vizyona giren ve ortalığı anında kasıp kavuran Inside Out 2’yi pek bir sevdik, ardından de ‘acaba oyun karakterleri Inside Out 2 hisleriyle eşleşse nasıl olurdu?’ diye düşünmeden de duramadık!
Yerinde duramaması olsun, bıcırık halleri olsun Sevinç için Tracer’dan oburu düşünülemez!
Neşe hissine Overwatch’ın Tracer’ı kadar yakışan öbür bir karakter düşünemiyoruz. Kendisini tanıyanların kulaklarında karakterin cıvıl cıvıl sesiyle söylediği meşhur repliği ‘cheers love the cavalry’s here!’ repliği çalınmaya başlamıştır bile.
Amumu ve Istırap ortasındaki benzerliği şu görsel bile anlatmaya yetiyor.
Oyun dünyasının en hüzünlü, en gözü yaşlı karakteri ve Keder ortasındaki şu benzerliğe bir bakar mısınız? İki farklı kainata ilişkin olsalar bile Istırap ve Amumu kardeş olsa dahi sırıtmazmış. Yahu bu karakterin ultisi bile ağlamak, o denli bi melankoliden bahsediyoruz.
Madem benzerlikler üzerinden gitmeye başladık Endişe karakterini direkt Luigi oynasa bile olurmuş.
Yıllarca örselenen, ‘Yeşil Mario’ denip ötekileştirilen Luigi bilhassa son yıllarda hak ettiğini buluyor ancak bilin bakalım nasıl? Perili bir konuttaki maceralarıyla. E artık bu karakter korkmasın da ne yapsın?
Astarion, kalbimizin burnu havada prensi… Tiksinti ve sen çok yakışıyorsunuz.
Herhangi bir aksiyonumuzun akabinde onayını kapmak için adeta gözünün içine baktığımız Astarion’un vakit zaman, hatta birden fazla vakit herkesten ve her şeyden nefret ettiğini siz de hissediyorsunuz değil mi? Yani nasıl anlatacağız tam bilemiyoruz fakat gözlerinden eksik olmayan o küçümser bakış, laflarının ortasına sokuşturduğu iğnelemeler…
Tamam kabul, son sıralar biraz sakinleşti fakat Kratos’un içindeki öfke bu adamı ayakta tutan yegane şeyken Öfke karakteri için bir oburu düşünülemezdi.
Söz konusu bir ilah olunca o denli bu türlü bir öfkeden de bahsetmiyoruz üstelik. Yahu bu adam biraz sonlanır üzere olduğunda gidip köy möy yakıyordu bakmayın siz şimdiki hallerine.
Ah be Joel, sen Telaş olmayasın da kim olsun?
Yaşadıklarının akabinde bu adamı asla suçlayamayız. Artık hem oyun serisi hem de dizi için spoiler olmaması açısından pek fazla konuşamıyoruz lakin Ellie için adeta saçını süpürge eden, el kadar kızı kaç sefer vahim sonlardan kurtaran ve bunun için harikulade fedakarlıklar yapmış Joel her adımını elbette tasa duyarak atıyor ve bunu da her seferinde hissettiriyor.
Henüz tanımıyorsanız sizi “Adoring Fan” ile tanıştıralım. Gerçi ismi üstünde lakin neden Gıpta karakterine cuk oturduğunu da şöyle anlatalım. 👇
Efendim artık bu sarı saçlarını mecnun gönlümüze bağlayan karakter karşımıza birinci olarak TES: Oblivion ile çıkmıştı. Orada bizi her gördüğünde ‘aman efendim sen şöyle güçlü bu türlü heybetlisin, sana tapıyorum ölüyorum bitiyorum’ demesiyle meşhur. Daha sonrasında Starfield’ta da gelişmiş, fakat pek de değişmemiş olarak bu biçimde oyundaki yerini almıştı. Daha fazla kelama pek de gerek yok üzere.
“Shy Guy”, yani kabaca “utangaç adam” elbette ki Utanç.
Utanç duygusu için ismini dahi bu histen alan bir karakterin cuk oturacağını düşündük. Ancak yeniden de ne palavra söyleyelim kendisinin pek de bi’ numarası yok.
Bıkkınlık denince de sen be Niko Bellic.
Amerikan hayaline kapılıp tası tarağı toplayıp kendini yesyeni bir ülkenin kucağına atan Niko Bellic esasen biraz depresif de fakat bize kalırsa her şeyden de bıkmış. Çalışıyor, çabalıyor lakin ne kendini bu hayattan kurtarabiliyor ne de eline bir şey geçiyor. Seni çok yeterli anlıyoruz be…
