Cemal Ersen: “Abdullah Avcı’ya haksızlık yapılıyor”
Cemal Ersen, yaptığı değerlendirmede, “Abdullah Avcı aleyhine yürütülen kampanyanın haksızlık olduğu kanaatindeyim. Birden fazla hâlâ transfer planları yapıyor. On milyonlarca euronun çılgınca harcandığı süreçte bir kaç berbat sonuçtan sonra faturayı teknik yöneticilere kesmek Türk futbolunun geleneği olsa da “insaf” demek geliyor içimden.” dedi.
İŞTE CEMAK ERSEN’İN YAZISI
“Trabzonspor bu dönem 11 yeni transfer yaptı. Lider ve teknik yöneticisi şimdi noktayı koymadıklarını söylüyor. Son St. Gallen maçı hariç ortaya konan futbol taraftarı mutlu etmiyor. Topluluk telaffuz değil, hareket istiyor.
Lakin son devirlerde Abdullah Avcı aleyhine yürütülen kampanyanın haksızlık olduğu kanaatindeyim. Ne diyor Avcı; “Sabır değil takviye istiyorum.” Yani “futbol dışı formüllerle vurmayın bana.” Hoca elbette eleştirilecek, oyun anlayışı tartışılacak, saha sonuçları irdelenecek. Fakat durun; daha yolun başındayız.Ligdeki başka yarışmacı gruplara bakıyorum; hangisi tam manasıyla hazır? Hangisinin taraftarı keyifli ve coşkulu. Birçok hâlâ transfer planları yapıyor.
On milyonlarca euronun çılgınca harcandığı süreçte bir kaç makus sonuçtan sonra faturayı teknik yöneticilere kesmek Türk futbolunun geleneği olsa da “insaf” demek geliyor içimden.
Perşembe günü İsviçre temsilcisi karşısında her istikametiyle üstün bir Trabzonspor izledik. Tek eksiği sayısız duruma girmesine rağmen gol idi.
Haftaya rövanş maçını kazanarak kümelere kalmak liderin, hocanın ve ekibin itibarı açısından çok kıymetli. Bu psikolojinin yaratacağı baskıya karşın Trabzonspor’u St. Gallen önünde favori görüyorum.
Aksi olursa her türlü tartışmaya açığım elbette.
8 Mart’ın gölgesinde bir MHK
Tıpkı federasyon üzere Ferhat Gündoğdu başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu da çok mevzuda hazırlıksız yakalandı. Türk hakemlik tarihinde gri bir nokta olarak duran 8 mart operasyonu ile anılan Gündoğdu ve konseyinin işi sahiden sıkıntı. Topluluk zati paramparça olmuş. Yeni klasman yapamadılar, VAR takımını oluşturamadılar, geçmişe dönük önyargıları nedeniyle kimi isimlere misyon vermekten çekinir haldeler.
Bu şartlarda adaleti sağlamak ve ligleri sağlıklı biçimde sürdürmek mümkün değil. Baksanıza; daha ikinci haftada VAR odası patladı. Hakem kararları gündem oldu. Kulüpler homurdanmaya başladı. Lig nasıl biter, düşünmek bile istemem. Pekala ne olacak? Akıl verecek değilim lakin bir evvelki MHK’nin bıraktığı klasmanlarda tecrübeli pek çok isim var. İki tarafın da 8 Mart’ı kan davası olarak görmeyi bırakması gerek.
Futbolun ortak çıkarları paydasında buluşmak herkesin faydasına olacaktır. .Üç haftalık atamalara bakarsanız MHK’nin nasıl bir sıkışıklık içinde olduğunu görebilirsiniz.Sakın ha “elimizdeki gereç bu” demeyin. O vakit sorarlar; “Görevi kabul ederken yaşayacaklarınızı bilmiyor muydunuz?” diye!”
