Bu Mağlubiyet Sürpriz Değil
Öncelikle şunu belirteyim, ulusal kadronun bu takımı son yılların en güçlü ve en kaliteli takımı. Lakin bu takım gerçek kullanılamıyor.
Montella’nın değişik bir oyun anlayışı var.
(Görsel Kaynağı: image.hurimg.com)
Böyle büyük bir misyonu üstlenebilmesi için kâfi deneyimde olmadığına inanıyorum. Teknik yöneticilik mesleğine 2011 yılında başlamış ve 12 senede 8 ekip çalıştırmış. Yedisinden bir yıl içinde ayrılmış/gönderilmiş.
Gürcistan maçında yaptığı yanlışları bir evvelki yazımda anlatmıştım. Misal yanılgıları bu maçta da yaptı. Takımında, üç santrafor varken (Cenk Tosun, Semih Kılıçsoy ve Bertuğ Yıldırım) hala Barış Alper’i bu mevkide oynatmaya çalışıyor. Meğer, Gürcistan maçında da Barış Alper’in bu mevkide etkisiz olduğunu görmüş ve asıl mevkii olan sağ açığa çekmişti. Bu maçın sonlarına hakikat da Barış Alper’i sağ kanata çekti lakin bu sefer de santrafora Yusuf Yazıcı’yı koydu. Yusuf’un mevkii ise bildiğiniz üzere ofansif orta saha.
Peki bu kadar santraforun varken ve oyun içinde santrafor eksikliğini görüyor ve oyuncu değiştiriyorsan, neden yanında oturan santraforlara misyon vermezsin? Ya da bu santraforlara güvenmiyorsan neden takıma aldın?
Geçen maç, efsane bir gol atan Arda Güler neden birinci on birde değil? 18 yaşındaki genç için yorgunluk mazereti olur mu? 41 yaşındaki Pepe, 39 yaşındaki Ronaldo iki maç üst üste oynayabiliyorsa 18 yaşındaki Arda neden oynamasın? Arda tarzındaki oyunculara, alanda yürüse bile tahammül edilir. Çünkü bu tip oyuncular her an skoru değiştirebilecek yeteneğe sahiptirler.
Juventus’ta oynayan Kenan 19 yaşında.
(Görsel kaynağı: ntvspor.net)
Serie A gibi bir ligde 38 maçın 18’inde müddet almış. Kerem’den daha yararlı oynadığı da ortada.
Orkun geçen maç çok başarılı olamadı. Portekiz üzere hamle gücü yüksek bir kadronun karşısında İsmail ile mi başlanır, Orkun ile mi?
Defansta Merih’in deneyim ve mesleğinde diğer bir oyuncu yok. Pekala neden Merih yedekte?
Montella bu eksiklikleri lakin 3-0 geri düştükten sonra gördü. Lakin kadro yenilgisi kabullenmiş ve fark yememek için oynamaya başlamış; bu basamakta bu oyuncuları oyuna almak, onları ateşe atmak manasına gelmez mi?
Bakın işte onları da oynattım ancak skor değişmedi, demek mi istiyor?
Genel kabul görmüş bir komplo teorisi vardır, menajerler parlatmak istedikleri oyuncularının ulusal kadrolara girebilmesi için lobicilik yaparlar. Son iki maçtaki takımları görünce bu teorinin doğruluğu konusunda başım uygunca karıştı.
Montella ile ilgili bir soru başımı meşgul ediyor:
Bu kadroyu ve oyun sistemini kendi mi belirliyor?
Şayet kendi belirliyorsa, yazının başında söylediğim, deneyim yetersizliği ortaya çıkıyor. Bu savımı destekleyen bir diğer şey de maç sonunda yaptığı açıklamalar oldu:
İlk yirmi dakika biz üstün oynamışız…
Sanırım sinyor, o esnada önündeki monitörde öbür bir maç seyrediyordu.
Çekya maçı hem ulusal grup hem de Montella için son talih. Ayrıyeten Çekya yenilmeyecek bir ekip da değil. Umarım Montella bu yanlışlarında ısrar etmez.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar külliyen muharrirlerinin özgün niyetleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
