Ali Koç ve Selahattin Baki’nin tabirlerinden ayrıntılara ulaşıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Trendyol Muhteşem Lig’in 37. haftasındaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin akabinde çıkan olaylara ait yürütülen soruşturma kapsamında sarı lacivertli kulübün başkanı Ali Koç ile o dönem yönetim kurulu üyesi olan Selahattin Baki’nin tabirlerinden yeni ayrıntılara ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 19 Mayıs’taki Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasının akabinde yaşanan ve stadyum müdürü Ali Çelikkıran’ın darbedildiği olaylara ait başlatılan soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında kısa müddet evvel “şüpheli” sıfatıyla savcılığın karşısına çıkan Ali Koç ile Selahattin Baki’nin savcılık tabirlerine ulaşıldı.

Koç, savcılıktaki kelamlı beyanının akabinde avukatı aracılığıyla sunduğu yazılı tabirinde, 19 Mayıs’taki karşılaşmaya “kulüp başkanı” sıfatı olması ve iştirakini engelleyecek türel bir sorun bulunmamasına karşın 2023 Muhteşem Kupa tertibinden bu yana şikayetçilerin taraftarlar ortasında gerginliğe yol açan açıklamaları nedeniyle sorun yaşanmaması ismine katılmadığını belirtti.

Müsabakanın oynanacağı hafta boyunca Galatasaray’ın yöneticileri ile sportif takımının daima aleyhine beyanlarda bulunarak tansiyonu tırmandırdıklarını savunan Koç, karşılaşmadan bir hafta sonra da aleyhine hakaret içerikli açıklama yapılmaya devam edildiğini kaydetti.

Ali Koç, bu gerginliğin maçı da etkilediğini vurgulayarak, sözünü şöyle sürdürdü:

“Müsabaka, mesken sahibi kadro taraftarlarının alana yabancı unsur atmaları nedeniyle tekraren duraksamıştır. Bu gergin karşılaşma kadromuzun galibiyetiyle tamamlanmış ve atletlerimiz haklı bir sevinç yaşamak istemişlerdir. Lakin gerek rakip grup tribünündeki taraftarlar gerekse rakip grup yönetici ve profesyonelleri, haksız ve hukuka ters olarak bunu engellemek istemiştir. Tarafım, karşılaşma bitiminde yaşanan bu hadiselerle ilgili bilgilendirilmiştir. Bu nedenle atletlerimiz ve teknik grubumuzun yanında olmak emeliyle karşılaşmanın oynandığı stadyuma hakikat harekete geçtim. Stadyuma vardığımda vazifeli güvenlik güçleriyle gerekli görüşmeleri yaparak kadromuzun yanına geçtim. Bu esnada idare konseyinden kimi arkadaşlarım da benimle birlikteydi. Stadyuma giriş kademesinde güvenlik güçleri ile ortamızda bir badire yaşanmamıştır.”

Soyunma odasına girerek futbolcuları tebrik ettiğini anlatan taraftarların galibiyet selamlaması yapmak ismine tezahüratta bulunduğunu, daima birlikte alana çıkmak istediklerini lakin burada hukuksuz halde alıkonulduklarını savundu.

Ali Koç, “Kendilerine, Galatasaray taraftarlarının tribünleri terk ettiği, sadece kendi taraftarlarımızın bulunduğu, bu nedenle rastgele bir olumsuz durumun yaşanma ihtimalinin olmadığı ilgili şahıslarca tekraren anlatılmış olmasına karşın alana çıkışımıza ne kıymetine olursa olsun müsaade vermeyeceklerini belirttiler. Taraflar ortasında uzlaşma tabanı oluşmadığı anlaşılınca, biz kendilerine alana çıkıp taraftarımıza teşekkür edeceğimizi söyleyerek soyunma odasından çıktık. Bu süreçte kanuna muhalif hareketler sergilemedik.” sözlerini kullandı.

Tartışmaların uzaması nedeniyle alana çıktıklarında taraftarlarının stadyumu terk ettiğini aktaran Koç, şöyle devam etti:

“Sporcular ve profesyoneller de Fenerbahçe bayrağıyla fotoğraf çekilmek istemiştir. Bu esnada stat müdürü Ali Çelikkıran ve öteki Galatasaray vazifelileri, fizikî ve kelamlı müdahalede bulunarak, sportmen, yönetici ve profesyonellerimizin fotoğraf çekilmesini engellemeye çalışmıştır. Yöneticimiz Ahmet Ketenci, oyuncularımızdan ve teknik heyetimizden birkaç kişi Fenerbahçe bayrağıyla başka fotoğraf çekilirken stat müdürü fiziksel müdahalede bulunmuştur. Bu müdahale sonrasında bir düzensizlik yaşanmış, güvenlik güçlerinin takviyesiyle kısa müddette taraflar ayrılmıştır. Çekilen fotoğraf sonrası gerek atletler ve teknik heyet, gerekse yönetim kurulu üyeleriyle tarafım stadyumdan ayrılmıştır. Rastgele bir bireye karşı darp teşkil eden hareketim yahut hakaretim olmamıştır. Ayrıyeten Ali Çelikkıran’ın atletlerimizin elinden bayrağımızı alma teşebbüsüyle ilgili de gerekli hata duyurularında bulunulmuştur.”

Şikayet dilekçesinden anladığı kadarıyla karşılaşmanın akabinde kendi tesislerinde yaptığı açıklamayı Galatasaray tarafının üstüne alındığını tabir eden Ali Koç, “2023-2024 futbol döneminde yaşanan sorunlar tüm ülkenin reaksiyonunu çekmiş, tarihte görülmemiş olaylardır. Bu kadar olay yaşanmışken dönemin son maçlarının akabinde yaptığım açıklamalar genel bir sistem eleştirisi olup, şikayetçi tarafla ilgisi yoktur. Metin Öztürk tarafından verilen şikayet dilekçesi de gerçeklerden uzak, niyet okuma mantığıyla ibraz edilmiş olup, sözlerimin kendisiyle de ilgisi bulunmamaktadır. 20 Mayıs tarihli birinci dilekçelerinde ‘iş yeri dokunulmazlığının ihlali’ suçlaması yöneltilirken, takip eden dilekçelerde Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da düzenlenen ‘yasak yerlere girilmesi” suçlaması yöneltilmesi bile şikayetçinin tezlerinin tutarsızlığını ortaya koymaktadır.” sözlerine yer verdi.

Selahattin Baki de tabirinde, şu anda Fenerbahçe’de resmi misyonu olmadığını, olay tarihinde maçın gergin geçeceğini kestirim ettiğinden maç öncesi grup kafilesiyle saat 17.00-18.00 ortası stada giriş yaptığını, protokolde yeri olmasına karşın maçı buradan izlemediğini, Fenerbahçe kafilesine tahsis edilen odadaki televizyondan takip ettiğini kaydetti.

Baki, “Olumsuzluk yaşanmaması ismine maçı odada izledim. Karşılaşmayı Fenerbahçe 1-0 kazandı. Galibiyet nedeniyle futbolcularımızla birlikte bizi desteklemeye gelen Fenerbahçeli taraftarları selamlamak istedik. Maç sona erdikten sonra karşılaşma alanına geldim. Akreditasyon kartım olduğu için her yere giriş hakkım bulunmaktaydı. Karşılaşma alanında futbolcularımız ve başka görevlilerimizle taraftarlarımızı selamlamak istedik. Yaklaşık 10-15 saniye üzere çok kısa bir müddet galibiyet sevincini taraftarlarımızı selamlayarak yaşadık.” sözünü kullandı.

Görevlilerin uyarısı üzerine soyunma odasına döndüklerini kaydeden Baki, “Teknik heyet ve futbolcular ile karşılaşmaya gelen yöneticiler soyunma odasında bulunduğumuz sırada Liderimiz Sayın Ali Koç takımı tebrik etmek gayesiyle yanımıza geldi. Birtakım futbolcular galibiyete karşın taraftarlarla bütünleşemediklerini, galibiyet sevinçlerini saha içerisinde doyasıya yaşayamadıklarını Başkan’a ilettiler. Bunun üzerine yöneticiler olarak ortak karar aldık ve alana çıkmaya karar verdik.” tabirlerine yer verdi.

Baki, Galatasaray taraftarlarının stadyumu terk ettiğini ve gerginlik ihtimalinin ortadan kalktığını düşünerek taraftarlarıyla galibiyet sevinci yaşamak için alana çıkmaya karar verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Soyunma odasından çıkarken Ali Koç bana dönerek, ‘Selahattin, yakın vakitte seninle savcılığa gittik. Rastgele bir olay olsa bile sen hiçbir halde olaylara karışma.’ dedi. Alana yanlışsız yöneldiğimiz sırada Galatasaray Kulübü çalışanı olduğunu düşündüğüm birtakım şahıslar alana girmemizin uygun olmayacağını söylediler. Lakin biz de Galatasaray’ın ve başka kadroların galibiyetten sonra bizim stadımızda sevindiğini, bizim de sevinmeye hakkımız olduğunu söyleyerek alana girmek istediğimizi belirttik.”

Baki, bu konuşmalar yapıldığı sırada Galatasaray idaresinden kimseyi görmediğini, görevlilerle konuştuktan sonra Lider Ali Koç, kulüp yöneticileri, futbolcular ve öbür çalışanlarla alana girdiklerini lakin yeniden engellemelerle karşılaştıklarını anlattı.

Sahaya girdiklerinde Fenerbahçeli taraftarları yaklaşık 5 dakika evvel stadyumdan çıkarıldığını üzülerek öğrendiklerini anlatan Baki, fotoğraf çektirmek istediklerini, o sırada Galatasaray’ın genel sekreteri ve yöneticileri olduğunu sonradan öğrendiği 2-3 şahısla ufak çaplı polemik yaşandığını kaydetti.

Baki, bu sırada art tarafta bayrakla fotoğraf çektirme konusunda bir tartışma ve hengame yaşandığını gördüklerini aktararak, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Başkan Ali Bey ile yürürken o sırada liderin elinin kanadığını gördüm. Tanımadığım fakat Galatasaraylı olduklarını düşündüğüm (Galatasaray genel sekreteri ve yöneticileri olmadıklarını biliyorum) 2-3 kişi lidere gerçek parmak sallayarak üzerimize yanlışsız geliyorlardı. Hem liderin elindeki kanı hem de parmak sallayan şahısları görünce çok sinirlendim ve ‘Başkana el kol yapmayın…’ dedim. Bunu söyler söylemez Lider Ali Koç geri dönerek yakamdan tuttu ve ‘Sana sus dedim, susacaksın.’ dedi. Ben de ‘Başkanım, bula bula bu kadar adam varken beni mi buldun? Ayıp oluyor, hayırdır.’ dedim. Olay orada bitti. Diğer da tartışma yaşanmadı. Lider beyin maksadı tartışmanın büyümesini engellemekti. Hatta ortalık sakinleşsin diye Eray Yazgan’ı ‘Çık buradan, çıkmazsan dayak yersin.’ diyerek uyarmaya çalıştı. Emeli kendisini tehdit etmek değil olayı yatıştırmaktı. Olaylar sona erdikten sonra lider beyefendiyle soyunma odasına geri döndük.”

Sahadaki hengameye karışmadığını, direkt bir kişiyi amaç alarak hakaret yahut tehditte bulunmadığını, içinde yer aldığı kümeye uzaktan gelen şahısların parmak sallamasına kızarak onlara küfür ettiğini savunan Baki, Eray Yazgan’a yönelik de hakarette bulunmadığını sav etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Trendyol Harika Lig’in 37. haftasında RAMS Park’ta oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin akabinde yaşanan ve stadyum müdürü Ali Çelikkıran’ın darbedildiği olaylara ait soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında, Fenerbahçe Kulübü hekimi Ertuğrul Karanlık, eski Fenerbahçe yöneticisi Hulusi Belgü ve teknik yönetici İsmail Kartal’ın oğlu Emre Kartal söz vermişti.

İstanbul Adliyesi’ne gelerek Basın Cürümleri Soruşturma Ofisi’nde tabirleri alınan 3 zanlı, isimli denetim talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti. Şüpheliler hakkında, yurt dışına çıkış yasağı ve ayda iki defa karakola imza atmayı içeren isimli denetim önlemine karar verilmiş, bir müddet sonra bu önlemler kaldırılmıştı.

Fenerbahçeli futbolcular Mert Hakan Yandaş ve Bright Osayi Samuel’in kuşkulu sıfatıyla Basın Cürümleri Soruşturma Ofisince tabirlerinin alındığı tıpkı soruşturma kapsamında Ali Koç ile Selahattin Baki de savcılıkta söz vermişti.