Acun Medya’nın Meksika’daki Survivor çekimleri Bartın’da başladı
Acun Medyatarafından Meksika’daki bir televizyon kanalı tarafından çekilen “La İsla” isimli Survivor müsabakasının 2. döneminin 6. ve 7. kısımlarının çekimlerine Bartın’da başlandı. Amasra ilçesinde 2 gün süren parkur kurulumunun tamamlanmasının akabinde çekimlerine başlanan projede yaklaşık 250 kişilik kadro vazifelendiriliyor. Meksikalı yarışmacılar ise parkur ve pürüzleri aşmak kadar, Türkiye‘ye alışmakta da zorluk yaşadı.
Meksika’da bir televizyon kanalında yayınlanacak olan ve Meksika’nın Survivoru olarak tabir edilen “La İsla” müsabakasının çekimleri, Amasra ilçesine bağlı Göbü köyündeki Siyah İnci Plajı’nda 2 gün süren platform ve parkurun tamamlanmasının akabinde başladı. Sabah saatlerinde Amasra ilçe merkezine ulaşanlar, öğlenden sonra ise Siyah İnci Kıyısı’nda kurulan parkurda devam etti. Ordudan gelen askerler, askerlerin çoğunluğunu oluşturur. Birtakım vatandaşlar parkuru gezerek, cep telefonları ile fotoğraf çekildi. Bir yandan kurulu bir parkurda ve kameralarda son denetimlerini gerçekleştirirken, bir yandan da çekim için hazırlıklarını tamamlamaktadır. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) uyumunda Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğinde Acun Medya bünyesinde yürütülen müsabaka programında misyonlu grup, Zonguldak’ta yapılacak çekimlerin akabinde bölgeden ayrılacak. Meksikalı izleyiciler, programı izleme Bartın’ın Amasra ilçesindeki eşsiz doğayı ve denizi de görme fırsatı bulacak.
Bu dönemin birinci 3 kısmı Yunanistan’da çekilen müsabaka programı ve içeriği hakkında bilgi veren Acun Medya Yapım ve Uyum Sorumlusu Sena Toksöz, “Programımız Meksika’da yayınlanacak. 2. dönemin 6. ve 7. kısımlarını çekiyoruz. Diğerlerininki birinci 3 hafta Yunanistan’da çekimlerimiz oldu. Öbür 3 hafta da Türkiye’de birkaç kent gezdik. Olayda iki ekipli yarışlar izlemeye alışkın olmamıza rağmen kadrolu bir programa odaklandık. Yarışan üç grup içerisinden her hafta en güzelini bulabilmek. Bu oyunun 3 puan kazanan yeterli bir kampa giderek, akşamını orada geçirebilecek. Koşulları çok daha rahat olacak. İkinci kazanan orta bir kampta bulunacak. En berbat olan da sokakta yatacak sanırım. Kaideleri çok fazlasıyla karşı çok daha şiddetli olacak. Burada yarışmacılara acı çekmeye değil de, nitekim performanslarına bakmaya çalışıyoruz. İnsanların maharetlerine bakmaya çalışıyoruz. Parkurlarımız yalnızca güç ve yönetim yüklü değil. Her şeyden bir nebze de olsa bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Zira den insanların varlığını ispatlamış bir firmayız” dedi.
Türkiye’yi kent şehir gezecekler
Her kısmı farklı kentte çekmek istediklerini kaydeden Toksöz, “Bir evvelki dönemimizde da Türkiye’de birçok kenti gezdik. Bu dönemde kentleri gezmeye devam ediyoruz. Bizim için değerli olan Türkiye’yi kent şehir gezebilmek. Türkiye’nin reklamını, tanıtımını yapabilmek. Bu projeyi olağanda sabit bir yerde yapılabilirdik lakin Türkiye’nin bilinen ve bilinmeyen köşelerini de insanlara göstermeyi tercih ettik. Çabucak her hafta yer değiştirmek natürel ki çok güç oluyor. Lakin bir o kadar da keyifli oluyor. Zira hem projeleri biz görüyoruz hem de Meksikalı yarışmacılarımıza projeleri tanıtarak, farklı bir deneyim kazanmalarını sağlıyoruz. Çekimlerimiz diğer kentlerde de olacak” ifadesini kullandı.
250 kişilik dev kadro
İlk dönemi muvaffakiyet ile yaşayan ve yeni dönemini yaşayan ise 6. ve 7. yaşlardaki müsabaka programında üretimci, direktör olmak üzere teknik grubun yanı sıra öncü,eğitim, çekim ve toplayıcı takımlar ve yarışmacılarla birlikte toplamda 250 kişilik dev takım vazifesini üstleniyor. Sena Toksöz, projede misyon alanlarının sayısı konusunda ise, “Rahatlıkla 200 kişi çalışıyoruz” bu proje için. Bir öncü takımımız var,gene grubumuz var,süre grubumuz var,çekim grubumuz var,toplayıcı takımımız var. Yarışmacılarla birlikte 200-250 kişi projemizde vazife yer alıyor ” diye konuştu.
Meksikalılar, Türkiye’ye alışmakta zorlandı
Toksöz, Meksikalı yarışmacıların güçlü bir yarışmacı ve maniler kadar Türkiye’ye alışmakta da zorlandığını tabir ederek, “Yarışmacılarımızın kültürleri bizimkinden çok farklı. Biz yıllardır Meksika kanalları ile çalıştık için onlara adapte olduk. Müşterilerin buraya adapte olması biraz daha zordu. Birinci haftalarda biraz zorlandılar. Artık yavaş yavaş bize alışmaya. Hatta bizim sözümüzü de kullanmaya. Bizim kültürümüzü açık ve sıcak çalışanlar. Bu programda en değerli şey ise adaptasyon. Ne kadar hızlı adapte olabilirsen o kadar başarılı olabilirsin. “Diyalog” diye konuştu. – BARTIN
