80 Yaşındaki Müzisyen Ömer Darcanlı, Dedesinden Öğrendiği Darbuka Ritimleriyle Avrupa’da Konserler Verdi
Kırklarelili 80 yaşındaki müzisyen Ömer Darcanlı, dedesinden öğrenilen darbuka ritimleriyle gençlik yıllarından bu yana Avrupa’nın çok sayıda konserini verdi.
Darcanlı, babasının vefatı sonrasında 13 yaşında annesi ve 3 kardeşiyle İstanbul‘da yaşayan dedesinin yanından göç etmek zorunda kaldı.
“Ömer usta” olarak tanımlanan dedesinden darbuka eğitimi alan Darcanlı, 16 bölüm bu yana ekmeğini darbuka çalarak kazanıyor.
Düğün ve tertiplerde darbukası ile ritmi tutan Darcanlı, gençlik yıllarında düzenlenen sanatkarlarla Avrupa turnesine çıktı.
Uzun yıllar İstanbul ile Avrupa’nın çeşitli ülkelerde müzisyenlik yapan Darcanlı, 1988 yılında eşi ve dört çocuğu ile doğmuş Kırklareli’ne dönmeye karar verdi.
Göç ettiği memleketinde darbukası ile düğünlerde müzisyen olarak yer alan Darcanlı, yetişmesine rağmen müzikten kopamıyor.
“Her şey müzikle başlar müzikle ısırır”
AA muhabiri Ömer Darcanlı, dedesinden uzun yıllar boyunca öğrenilen ritimleri Avrupa ve Türkiye’nin dört bir yanında yankılandırdığını söyledi.
Darbukayla ritmi tutarken kendinden geçerek giden Darcanlı, yıl boyunca maksimumlarının devam ettiğini kaydetti.
Darbukası ile çok hoş bir kişinin olduğunu tabir eden Darcanlı, “Avrupa’ya gittim, Türkiye’nin birçok vilayetine gittim. Çok sayıda sanatkarla çalıştım. Müjgan Güngör, Ahmet Sezgin, Yıldıray Çınar, Yıldız Tezcan ve Huri Sapan ile çalıştım. 1977 yılında Ayhan Işık ile Almanya’ya gittim. 6 ay sonra Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre’de konserler verdim. 1980 yılında ise Ayşe Taş ile çalıştım.” diye konuştu.
Şimdi düğünlerde müzik icra ettiğini anlatan Darcanlı, darbukayı kolunun adına onu aldığında başka bir heyecan duyduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Müzik beni bıraktı demek lakin ben müziği bırakmadım. Korolara, düğünlere gidiyorum. Darbuka dediğimiz vakit büyük bir moral ağacıdır. Darbukayla ben adeta konuşuyorum, ‘Bunu yaptın’, ‘Bunu yapamadın’, ‘Tekrar çalış’ diyor bana. Ben tekrar devam edip çalışıyorum , ‘Şimdi oldu mu?’ diyorum. Yanlışlarımı düzeltmeye çalışıyorum. Müzik ruhunun besinidir. Her şey müzikle başlar müzikle ısırır.”
“Evin nasıl bir temeli varsa darbuka da devletin temelidir”
Dört çocuğundan biri dahi müzisyen yapamadığı için mutlu olduğunu lisana kazanan Darcanlı, “Çocuklarımı denedim lakin hiçbir şey darbuka ile ritmi tutamadı. Onlar da fabrikalarda çalıştılar ve emekli oldular. İyi evlatlar yetiştirdim.” oranları kullanıldı.
Darbuka görüşmeleri ve müzikten kopamadığını anlatan Darcanlı, şöyle devam etti:
“Şimdi kıramadığım eş dost oluyor mecbur kalıyorum düğünlere gidiyorum. ‘Ömer abi otur gölgen kâfi bize’, ‘Yeter ki sana bir fotoğrafımız olsun’ diyorlar. Bu saygıyı sevgiyi kazandım. İstanbul’da kalmak çok büyük deneyim oldu, daima üniversiteden akademisyenlerle çalıştım. Alaylıyım. Lakin onların çok yararını gördüm.
Yaşına rağmen çalışmaya devam ettiği için birçok kişinin kendisini takdir ettiğini söyleyen Darcanlı, müzik bölümünde “Ömer baba” ve “Ömer hoca” olarak tanındığını lisana dile getirdi.
Darcanlı, ömrü yettiği kadar müzikle iç içe yaşamaya devam edecek olan kelamlarına da sözlerine ekledi.
